"İşte şu mevt ve sekerat ile Kadir-i Ezelî kâinatı çalkalar; kâinatı tasfiye edip, cehennem ve cehennemin maddeleri bir tarafa, cennet ve cennetin mevadd-ı münasibeleri başka tarafa çekilir, âlem-i ahiret tezahür eder.” İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Dersin devamında, şu kâinatta “hayır şer, güzel çirkin,…, iman küfür, taat isyan, ...” gibi eserleriyle zıtların birbiriyle çarpıştığı ifade ediliyor. Buna göre "kâinatın tasfiyesi" denilince, bu zıtların birbirinden ayrılması, cennet ve cehennemin herbirinin kendine münasip maddelerle dolması anlaşılıyor.
Zaten aynı metinde daha sonra “kâinatı dağdağa-i tagayyür ve fenâdan, tahavvül ve zevâlden kurtarmak ve ebedileştirmek için o zıdların tasfiyesini istedi ve tagayyürün esbabını ve ihtilâfâtın maddelerini tefrik etmek istedi.”(1) buyuruluyor.
Dünya ahiretin tarlası olduğu için, cennet nimetleri bu dünya tarlasının hayırlı meyveleri olarak tezahür edecekler, cehennem de küfür ve isyanın neticeleriyle dolacaktır. Yani, “iman bir manevi tuba-i cennet çekirdeği taşıdığı, küfür ise müthiş bir zakkum-u cehennem tohumu sakladığı” için bu iki manevi ağacın da meyveleri ahiret âleminde maddi olarak teşhir edilecektir.
“Hatta dünyada yediğin meyve üstünde söylediğin Elhamdülillâh kelimesi, cennet meyvesi olarak tecessüm ettirilip, sana takdim edilir. Burada meyve yersin, orada elhamdülillâh yersin!”(2)
Dipnotlar:
1) bk. Sözler, Yirmi Dokuzuncu Söz, İkinci Maksat.
2) bk. age., Otuz İkinci Söz, Üçüncü Mevkıf.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü