"Kardeşlerimden ricâ ederim ki: Sıkıntı veya ruh darlığından veya titizlikten veya nefis ve şeytanın desiselerine kapılmaktan veya şuursuzluktan arkadaşlardan sudur eden fena ve çirkin sözleriyle birbirine küsmesinler." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Disiplin ve hiyerarşi ordunun güçlü ve diri olmasında nasıl iki mühim esas ve prensip ise, Nur hizmetinde bulunan kardeşler arasındaki sadakat ve muhabbet de iki mühim esas ve düsturdur.
Sahabeleri mümtaz ve erişilmez yapan en mühim bir haslet de birbirlerine karşı ifrat-ı muhabbetleridir. Aynı maksat ve aynı hizmet içinde bulunan kardeşler birbirlerine samimi muhabbet besler, samimi bir fedâkarlık ile muamele ederler. Bu da "birbirinde fani olmak" demektir.
Mesela kardeşinde güzel bir meziyet görse, kendi meziyeti gibi sevinir ve ona muhabbet duyar. Bu duygu, o kardeşte fani olduğunu gösterir. Yani onun meziyet ve faziletini kendi meziyet ve fazileti gibi görür. Böyle bir hissiyat kardeşler arasındaki manevî bağın ve sevginin bir tezahürüdür. Böyle bir hissiyatın hâkim olduğu şahısta nefis terbiye ve tezkiye edilmiş demektir. Zira nefis, başkasını kendinden üstün görmez, onun meziyetlerini kendi meziyeti gibi kabul etmez.
Nefsi terbiye ve ıslah etmeden, onu aşmadan kardeşlerin birbirlerinde fani olması mümkün değildir. Nefsin ıslah ve terbiyesi de ancak iman-ı tahkiki ile mümkündür. Risale-i Nurlar tahkiki iman dersini mükemmel bir şekilde verdiği için, onun hakiki talebeleri nefsini ıslah ve terbiye etmiş demektir. Böyle olunca, kardeşinde fani olmaya, yani onun fazileti ve meziyeti ile iftihar etmeye bir engel kalmamış olur.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü