"Kesif bir şeyin âyinesi ne kadar latif olursa, o nisbette suretini vâzıh gösterir. Ve nuranî ve latif bir şeyin de âyinesi ne kadar kesif olursa, o nisbette esmanın cilvelerini cilâlı gösterir." Kesifinki anlaşılıyor da, nuraniyi nasıl anlayacağız?
Değerli Kardeşimiz;
Zıtların birbirini göstermesi çok kuvvetli olur. Mesela, siyah tahta üstünde en güzel beyaz tebeşir görünür ya da beyaz bir tahtada siyah yazı daha güzel ve net okunur. Bu sebeple Allah insanın mahiyetine kendi isimlerine güzel ve okunaklı bir pencere olması için nihayetsiz acizlik, fakirlik, eksiklik gibi noksan sıfatları yerleştirmiş. İnsan sonsuz aczi ile Allah’ın sonsuz kudret ve kibriyasını kıyaslar ve ölçer. Yani Allah’ın sonsuz azametini insan en güzel acziyeti ile anlar ve anlatır. İnsan ne kadar acizliğini anlar ise Allah’a olan hürmet ve tazimi o nispette olur.
"Kesif bir şeyin aynası latif olursa" ibaresi, hakiki anlamda kullanılırken, "latif bir şeyin aynası kesif olursa" ibaresi kıyasi anlamda kullanılıyor. Yani insan kendi suretini ancak yüzü cilalı ve parlak olan bir aynada en güzel bir şekilde görebilir. Ayna ne kadar parlak ve latif olursa seyri o kadar güzel olur demektir; bu yüzden eskimiş aynalarda suretler iyi görünmez.
"Latif bir şeyin aynası ne kadar kesif olursa" ibaresinde ise, eşya kesif bir ayna, İlahi isimler de bu aynalarda tecelli ve tezahür eden latif şeyler oluyor. Evet, yukarıda da ifade ettiğimiz gibi, insanın zıtlarla cem edilmiş kesif mahiyeti latif olan İlahi isimlere güzel ve parlak bir ayna oluyor.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü