"Kısmet ve kadere itiraz hükmünde olan şekvâlar ve 'Böyle olmasaydı şöyle olmazdı.' diye birbirinizden gücenmeyiniz. Ben anladım ki, bunların hücumundan kurtulmak çaremiz yoktu..." Ehl-i sünnete göre "meçhul" denilmesi gerekmiyor muydu?
Değerli Kardeşimiz;
Genel prensipler açısından, kulun bir sebebin olmadığını farz ettiğinde, netice hakkında olurdu ya da olmazdı demesi dalalet oluyor; yani olurdu derse Cebriye, olmazdı derse Mutezile oluyor. Ehl-i sünnet "meçhuldür" diyor. Çünkü kaderin nihai hükmünü bilmiyoruz, onun sırrı ve ilmi ancak Allah katındadır.
Lakin, Allah veli kullarına kaderin nihai hükmünü zaman zaman keşfettirebilir ki, buna Ehl-i sünnet inancında "keramet" deniliyor. Bu tarz kerametler kaderin bu genel prensibi ile çelişmiyor ki Ehl-i sünnetin esasına zıt olsun.
Demek düşmanların hücumu kaderin nihai bir hükmü imiş; Üstad Hazretleri de bu hükme keramet şeklinde muttali olmuş ve bu şekilde ifade ediyor.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar