"Kucağında Peygamberin (asm) yatmasıyla ikindi namazını kılmayan İmam-ı Ali (ra) o mu’cizeye binaen ikindi namazını edâen kılmış." Efendimiz'in (asm) ikindi vakti uyumasını nasıl anlayabiliriz?
Değerli Kardeşimiz;
"Büyük bir nur lambası, Güneş'tir ki, arzın şarktan geri dönmesiyle yeniden Güneş'in görünmesi, kucağında Peygamberin (asm) yatmasıyla ikindi namazını kılmayan İmam-ı Ali (r.a.) o mu’cizeye binaen ikindi namazını edâen kılmış."(1)
Evvela ifade edebiliriz ki, Peygamber Efendimizin (asm) her halinin ayrı bir örnek olması söz konusudur. Bu nedenle, ihtiyaç halinde ve uyumanın gerekli olduğu durumlarda, kerahet vakitlerinde uyumanın bir sakıncası olmadığını göstermek için, bir defa da olsa ikindi vaktinde uyumuş olabilir.
Feylule uykusu olarak bilinen; ikindi namazından sonra Güneş tamamen batıncaya kadar geçen zaman dilimi, yine birçok iş kolu için en verimli zaman dilimidir. Bu saatte uyumak rızkı da ömrü de noksanlaştırır. Çünkü insanın günün verimini muhasebe edeceği, ölçüp tartacağı, yarınki gün için yeni planlar yapacağı, hayat için yeni moral ve motivasyon bulacağı bu zaman diliminde uyumak, insanı bütün bu neticelerden genellikle mahrum bırakır. (bk. Nursi, Lem'alar, s.269)
Bir hadiste Hz. Peygamber (asm)’in şöyle buyurduğu rivayet edilmektedir:
"Kim ikindiden sonra uyur da aklına bir noksanlık arız olursa, ancak kendini kınasın." (Aclûnî, Keşfu’l-Hafâ, II, 284; Müsnedü Ebî Ya’la, VIII, 316)
Ancak bu rivayet meşhur hadis kaynaklarında yer almamaktadır. Bazı adap, vaaz ve nasihat kitaplarında da ikindiden sonra uyumanın hoş bir tutum olmadığı ifade edilir. (bk. Muhammed b. Ebû Bekir, Şir’atü’l-İslâm, 502)
Buradaki uyku sakındırmasının da kerahet vaktine denk gelmesi ile ilgisi yoktur. Zaman dilimi bakımından sakıncalı görülmüştür. Fakat şüphesiz bunun da istisnası vardır: Mesela, gündüz boyu aralıksız yoğun bir çalışma gösterip akşamdan sonra gecenin bir vaktine kadar yeniden yoğun bir çalışmaya girecek birisi için, eğer bu vakitte biraz boşluk söz konusu olursa, bu kişinin bu vakitte bir miktar kestirmesinde dinen bir sakınca olmaz.
Görüldüğü gibi gaylule ve feylule uykuları kerahetle ilgili olarak değil, fakat çoğunluk için zaman dilimi olarak sakıncalı bulunmuştur.
Şu halde, Hz. Peygamber (asm) Efendimizin Hz. Ali’nin kucağında uyuması, onun herhangi bir sebepten ötürü uykuya yenik düştüğünü göstermektedir. Bu da gayr-ı iradi bir fiil olarak ortaya çıkar.
İşte bu tür istisnalara örnek olması bakımından, Peygamber Efendimiz (asm) bir defa da olsa ikindi vaktinde uyumuştur.
Buna benzer bir hadise de şöyledir; Efendimiz (a.s.m) bir sefer vaktinde sabah namazını kaçırır. Fakat bu namaz kaçırma hadisesiyle, kıyamete kadar sabah namazını kaçıracak kişilerin nasıl davranacağı ile ilgili hüküm verilmiş ve ümmetin işine yaramıştır.
İlgili hadise hakkında geniş bilgi için tıklayınız:
1) bk. Sözler, Yirmi İkinci Söz, Birinci Makam, Haşiye-2.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü