"Kulağını aç! Herkesten işittiğin sözleri, fıtrî fonoğraflar gibi, Cenâb-ı Haktan işitebilirsin." cümlesini izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Evet, vahdetü’l-vücuddan bahseden, fikren serâdan Süreyyaya çıkarak, kâinatı arkasında bırakıp nazarını Arş-ı Âlâya diken, istiğrâkî bir surette kâinatı mâdum sayıp her şeyi doğrudan doğruya kuvvet-i imanla Vâhid-i Ehadden görebilir."
"Yoksa, kâinatın arkasında durup kâinata bakan ve önünde esbabı gören ve ferşten nazar eden, elbette esbab içinde boğulup tabiat bataklığına düşmek ihtimali var. Fikren Arşa çıkan, Celâleddin-i Rumî gibi diyebilir: 'Kulağını aç! Herkesten işittiğin sözleri, fıtrî fonoğraflar gibi, Cenâb-ı Haktan işitebilirsin.'”
"Yoksa, Celâleddin gibi bu derece yükseğe çıkamayan ve ferşten Arşa kadar mevcudatı âyine şeklinde görmeyen adama 'Kulak ver, herkesten kelâmullahı işitirsin.' desen, mânen Arştan ferşe sukut eder gibi, hilâf-ı hakikat tasavvurât-ı bâtılaya giriftar olur."(1)
Kalbine ve ruhuna madde fikri işlemiş birisinin vahdet-i vücuttan dem vurup; “her nesnede Allah’ı görüyorum, her eşyada Allah’ın konuşmasını işitiyorum” demesi büyük bir tehlike ve büyük bir safsatadır. Bu kişilerin maddeyi İlahlaştırarak Allah’ı inkâr etme tehlikesi vardır. Yani Allah namına kâinatı inkâr etmeleri gerekirken, kâinat namına Allah’ı inkâr yoluna girebilirler. Çünkü bunların kalbinde madde sevgisi Allah sevgisinden daha ileri ve daha kuvvetlidir.
Bir kişinin "Her nesnede Allah’ı görüyorum, her eşyada Allah’ın konuşmasını işitiyorum." diyebilmesi için iman, marifet ve muhabbetullahın ruhuna tam manası ile hükmetmesi ve tam manasıyla Allah’ta fani olması gerekir.
Hazreti Mevlana gibi büyük insanların kalbinde ve ruhunda iman ve marifet tam hükmettiği için, onların; “her nesnede Allah’ı görüyorum, her eşyada Allah’ın konuşmasını işitiyorum” demesi makul ve manidardır. Böyle mübarek insanların “kuşun, kedinin ve yağmurun sesinde Allah’ın kelamını işitiyorum” demesi hak ve hakikattir.
“Fikren Arşa çıkan, Celâleddin-i Rumî gibi diyebilir: 'Kulağını aç! Herkesten işittiğin sözleri, fıtrî fonoğraflar gibi, Cenâb-ı Hak’tan işitebilirsin'” cümlesi de bu inceliğe işaret ediyor.
(1) bk. Lem'alar, Yirmi Sekizinci Lem'a, Yedinci Nükte.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
FİKREN ARŞA ÇIKMAK NE DEMEK VE NASIL ULAŞILABİLİR
Fikren arşa çıkmak demek Allah'ın mülkünü en aşağıdan en yukarıya kadar tefekkür etmek anlamına geliyor. Arş ise İlahi mülkün içini dışını, başını sonunu içine alan geniş bir kavram olup bütün mülkü ihata etmektedir.
Celaleddin-i Rumî gibi kalp ve fikir gözü açık olan müceddidlerin tefekkür dünyası alabildiğine geniş ve zengindir. Bizim bu makama çıkmamız bu makamı külliyetli bir şekilde idrak etmemiz mümkün değildir. Ama Onun küçük numunelerini elde edebiliriz. Mesela Yedinci Şua olan Ayet’ül Kübra risalesi ile kainatı tefekkür edip imanımızı taklitten tahkike çevirebiliriz.