"Kur'ânî ve hadîsi olan işarât-ı riyaziyenin kendisinde müntehî olması ve hitabât-ı Nebeviyeyi (a.s.m.) ifade eden âyât-ı celîlenin riyazî beyanlarının kendi üzerinde toplanması..." cümlesini yorumlar mısınız?
Değerli Kardeşimiz;
"Envâr-ı Muhammediyeyi (a.s.m.) ve maarif-i Ahmediyeyi (a.s.m.) ve füyuzât-ı şem'-i İlâhîyi en müşa'şa bir şekilde parlatması ve Kur'ânî ve hadîsi olan işarât-ı riyaziyenin kendisinde müntehî olması ve hitabât-ı Nebeviyeyi (a.s.m.) ifade eden âyât-ı celîlenin riyazî beyanlarının kendi üzerinde toplanması delâletleriyle o zât hizmet-i imaniye noktasında risaletin bir mir'ât-ı mücellâsı ve şecere-i risaletin bir son meyve-i münevveri ve lisan-ı risaletin irsiyet noktasında son dehan-ı hakikatı ve şem-i İlâhînin hizmet-i imaniye cihetinde bir son hâmil-i zîsaâdeti olduğuna şüphe yoktur."
"Üçüncü medrese-i Yusufiyenin el-Hüccetü'z-Zehrâ ve Zühretü'n-Nur olan tek dersini dinleyen Nur şakirtleri namına: Ahmed Feyzi, Ahmed Nazif, Salâhaddin, Zübeyir, Ceylan, Sungur, Tabancalı."
"Benim hissemi haddimden yüz derece ziyade vermeleriyle beraber, bu imza sahiplerinin hatırlarını kırmaya cesaret edemedim. Sükût ederek o medhi Risale-i Nur şakirtlerinin şahs-ı mânevîsi namına kabul ettim."(1)
Burada ismi geçen ağabeyler, Üstad'ın manevi derece ve şahsiyeti hakkında kanaatlerini bildiriyor. Üstad Hazretleri de bu kanaati kendi üstüne almıyor, tevazu gösteriyor.
"Kur'ânî ve hadîsi olan işarât-ı riyaziyenin kendisinde müntehî olması ve hitabât-ı Nebeviyeyi (a.s.m.) ifade eden âyât-ı celîlenin riyazî beyanlarının kendi üzerinde toplanması delâletleriyle:.."
Bu ifadede Kur’an ve hadislerin işari ve remzi tefsirleri noktasından, bu zamanda Risale-i Nurların en son ve en mükemmel bir tefsir olduğuna işaret ediliyor.
Malum olduğu üzere tefsirler iki kısımdır. Birisi; Kur’an’ın lafız ve cümlesini bir tertip üzere inceleyen, daha ziyade zahiri ifadeleri nazara veren klasik tefsirlerdir. Bunların emsali yüz binleri geçmiştir.
Diğeri ise; Kur’an’ın manevi ve işari yönlerini ekseri olarak ilham ile beyan eden manevi tefsirlerdir. Bu tefsirler genelde her asırda bir müceddidin eli ile yazılır. İmam Rabbani, İmam Gazali, İmam Geylani gibi zatlar buna örnek olarak verilebilir. İşte maddecilik ve inkarcılığın zirveye ulaştığı bu helaket ve felaket asrında Üstad Hazretleri, Kur’an’ın en azam ve kapsamlı tefsirini insanlığa hediye etmiştir. Ağabeyler bu manaya işaret için bu ifadeyi kullanıyor.
Hakikaten bu asır maddecilik ve inkarcılık noktasında eşi olmayan bir asırdır. Ateizm resmen devletleşip, komünizm namı ile dünyanın yarısını istila ettiği bir hengamda, Risale-i Nurlar; Kur’an'dan aldığı feyiz ve işari manalar ile bu dinsizlik hareketine set olmuştur. Risale-i Nurların bu büyük hizmetine binaen, ağabeyler bu ifadeleri sarf ediyorlar.
(1) bk. Şualar, On Beşinci Şua.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü