"Madem peder kimseyi değil, yalnız veledinin kendinden daha ziyade iyi olmasını ister. Ona mukabil, velet dahi pedere karşı hak dava edemez." Evlat, babasına hiçbir şey diyemez mi? "Pederini haksız görse de ona isyan edemez." hükmü her konuda geçerli mi?
Değerli Kardeşimiz;
"Madem peder kimseyi değil, yalnız veledinin kendinden daha ziyade iyi olmasını ister. Ona mukabil, veled dahi pedere karşı hak dâvâ edemez. Demek, valideyn ve veled ortasında fıtraten sebeb-i münakaşa yok. Zira, münakaşa ya gıpta ve hasetten gelir. Pederde oğluna karşı o yok. Veya münakaşa, haksızlıktan gelir. Veledin hakkı yoktur ki, pederine karşı hak dâvâ etsin. Pederini haksız görse de, ona isyan edemez. Demek pederine isyan eden ve onu rencide eden, insan bozması bir canavardır." (Sözler, Otuz İkinci Söz, Üçüncü Mevkıf)
Yüce dinimiz İslam, anne baba hakkına büyük ehemmiyet vermiş ve onların meşru ve makul arzularını yerine getirmeyi evladın en büyük vazifesi saymıştır. Ancak bir evlat, anne ve babasının meşru olmayan isteklerini yapmamaktan dolayı mesul olmaz. Çünkü Allah’ın emirleri, anne babanın hakkından önde gelir. Nitekim bir ayette şöyle buyrulur:
“Biz insana, ana babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Eğer onlar, seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi (körü körüne) bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme. Dönüşünüz ancak banadır. O zaman, size yapmış olduklarınızı haber vereceğim.” (Ankebut, 29/8)
Her baba, oğlunun kendisinden daha iyi olmasını ister. Bu iyi olmayı bütün yönleriyle düşünmek gerekiyor. Yani baba oğlunun kendisinden daha sıhhatli olmasını, daha zengin olmasını, daha itibarlı olmasını, daha yüksek makamlara çıkmasını ister. Kısacası kıskançlığı, hasedi, münakaşayı doğuran ne kadar sebep varsa hepsinde peder veledini kendine tercih eder. O halde ortada veledin pederine karşı hak dava edeceği bir şey kalmıyor.
Pederin bir konuda kendine has bir görüşü olabilir ve bu görüş isabetsiz de olabilir. Yine de veledin pederine isyan etmesine ve onu rencide etmesine izin verilmiyor.
"Pederini haksız görse de ona isyan edemez." hükmü her konuda geçerli midir? sorusuna gelince, bu meselede ölçümüz İslam’ın temel prensipleridir. Kur’an’ın çizdiği istikamet sınırlarıdır; helal ve haram hudutlarıdır. Peder, veledine İslam’a aykırı bir şey yaptırmak istediğinde, mesela ticaretinde faizle iş yapmasını emrettiğinde, bu konuda pedere itaat edilmez. Ancak, meseleyi yumuşak bir tavırla, onun kalbini de kırmadan ve kendisini ikna ederek çözmeye çalışmak gerekir. Buna rağmen yine fikrinde ısrar ederse ona itaat edilmesi gerekmez. Nitekim Resul-i Ekrem Efendimiz (asm.) bir hadis-i şeriflerinde; “Allah’a isyan olan yerde, (ana baba da olsa) mahluka itaat edilmez.” (bk. İbnu Mace, Cihad, 40) diye buyurmuşlardır.
"Evet, hakkı tanıyan, hakkın hatırını hiçbir hatıra feda etmez. Zira, hakkın hatırı alidir, hiçbir hatıra feda edilmemek gerektir." (bk. Münâzarat, s. 15)
Evladın babasına karşı telkini ve ikazı elbette olabilir, lakin bu usulünde ve adabınca olmalıdır. Yani evlat günahkâr babasını işlediği haramlardan kurtarmak için elinden gelen gayreti göstermelidir. Lakin yine de onun hukukunu muhafaza etmesi şarttır.
Evlat babasına karşı ne el kaldırabilir, ne de kötü söz söyleyebilir; bu hiçbir hâlde caiz olmaz. Lakin evlat uygun ve münasip yollarla babasının ıslahı için mücadele edebilir. Ona yaptığının ve gittiği yolun yanlış olduğunu yumuşak bir üslupla ifade edebilir; bunda bir mahsur olmadığı gibi, aynı zamanda dinî bir vecibedir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü