"Madem rızık mukadderdir ve ihsan ediliyor ve veren de Cenâb-ı Hakk'tır. O hem Rahîm, hem Kerîmdir. Onun rahmetini ittiham etmek derecesinde ve keremini istihfaf eder bir surette, gayr-ı meşru bir tarzda yüz suyu dökmekle..." devamıyla izah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Madem rızık mukadderdir ve ihsan ediliyor ve veren de Cenâb-ı Haktır. O hem Rahîm, hem Kerîmdir. Onun rahmetini ittiham etmek derecesinde ve keremini istihfaf eder bir surette, gayr-ı meşru bir tarzda yüz suyu dökmekle, vicdanını, belki bazı mukaddesatını rüşvet verip, menhus, bereketsiz bir mal-ı haramı kabul eden düşünsün ki, ne kadar muzaaf bir divaneliktir!" (Mektubat, Yirmi Dokuzuncu Mektup, Altıncı Risale)

Rüşvet, kumar, hırsızlık, hile, faiz, dilenmek, farzları unutturacak kadar geçim derdine dalmak gibi haram yollara tevessül ederek rızık aramak, bütün canlıların rızkına kefil olan Allah’a itimad etmemek ve itham etmek manası taşıyor.

Bunların dışında farzları ifa etmek şartıyla helal ve meşru bir dairede, insanın çok çalışması ve gayret etmesi güzeldir ve ibadettir.

Cenab-ı Hak helal rızka kefil olduğunu şöyle beyan ediyor:

"Yeryüzünde kımıldayan hiçbir canlı yoktur ki onun rızkı Allah’a ait olmasın. Allah o canlının durduğu yeri ve sonunda bırakılacağı mekânı bilir. (Bunların) hepsi açık bir kitapta (levh-i mahfuzda) dır. " (Hud, 11/6)

Nasıl ki, askerlerin rızkı ve tayinatı devletin taahhüdü altında ise, insanın dünya kışlasındaki rızkı ve tayinatı da Allah’ın teminatı altındadır. Öyle ise rızık için telaşa düşmek ve harama tamah etmek, rızkı veren Allah’a karşı bir saygısızlıktır.

Bir askerin devletine güvenmeyip de rızık endişesiyle asıl vazifesi olan talim ve cihadı, terk etmesi ne kadar mantıksız ve nasıl ihanet ise, insanın da maişetini temin için asıl vazifesi olan ibadeti ve namazı terk etmesi Cenâb-ı Hakk’ı itham ve kaderi tenkittir.

"Evet, insan bir askerdir. Askerlik vazifesi başka, hükûmetin vazifesi başkadır. Askerlik vazifesi talim, cihad gibi din ve vatanı koruyacak işlerdir. Hükûmetin vazifesi ise erzakını, libasını, silahını vermektir. Binaenaleyh erzakını temin için askerliğe ait vazifesini terk edip ticaretle –mesela– iştigal eden bir asker, şakî ve hain olur." (Mesnevi Nuriye, Onuncu Risale)

Evet, insan dünyaya sadece maişet peşinde koşmak için değil, iman ve ibadet için gönderilmiştir. İnsanın asıl vazifesi iman ve ibadettir. Bu sebepten dolayı geçim bahanesi ile ibadetin hülasası hükmünde olan namazı terk edemez, haram şeylere tevessül edemez.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...