"Mahiyet", "hakikat", "suret" kavrmalarının anlamlarını açıklar mısınız?
Cevap
Değerli Kardeşimiz;
MAHİYET: Bir şeyin içyüzü, aslı, esası. Bir şeyin neden ibâret olduğu, künhü, hakikatı. (Mâhiyet, hakikatten daha umumidir. Hakikat, mevcudatta; mahiyet ise, hem mevcudat hem ma'dumatta müstameldir.)
SURET: Bir şeyin dış yüzü, görünüşü, yüzeyi, hadieselerin görünen tarafı gibi anlamlara gelmektedir.
On Birinci Söz'de geçen şekliyle tahlil edecek olursak: Aşağıda da görüleceği gibi, mahiyet için bir çok anlam ve mana sayıldığı halde hakikat için tek bir tanım yapılmıştır.
SURET: Bir şeyin dış yüzü, görünüşü, yüzeyi, hadieselerin görünen tarafı gibi anlamlara gelmektedir.
On Birinci Söz'de geçen şekliyle tahlil edecek olursak: Aşağıda da görüleceği gibi, mahiyet için bir çok anlam ve mana sayıldığı halde hakikat için tek bir tanım yapılmıştır.
"Mahiyeti ise: Esmâ-i İlâhiyeye âit garâibin fihristesi, hem şuûn ve sıfât-ı İlâhiyenin bir mikyâsı, hem kâinattaki âlemlerin bir mîzanı, hem bu âlem-i kebîrin bir listesi, hem şu kâinatın bir haritası, hem şu kitâb-ı ekberin bir fezlekesi, hem kudretin gizli defînelerini açacak bir anahtar külçesi, hem mevcudâta serpilen ve evkâta takılan kemâlâtının bir ahsen-i takvîmidir. İşte mahiyet-i hayatın bunlar gibi emirlerdir."
"Şimdi, hayatının sırr-ı hakikati şudur ki: Tecellî-i Ehadiyete, cilve-i Samediyete aynalıktır. Yani, bütün âleme tecellî eden esmânın nokta-i mihrâkiyesi hükmünde bir câmiiyetle, Zât-ı Ehad-i Samede aynalıktır."
"Sureti ise: Hayatın bir kelime-i mektûbedir, kalem-i Kudretle yazılmış hikmetnümâ bir sözdür; görünüp ve işitilip, Esmâ-i Hüsnâya delâlet eder. İşte hayatının sûreti, bu gibi emirlerdir." (1)
ALLAH için, suret kavramı kullanılmaz. Yaratıcının mahiyet ve hakikati ise bilinmez; meçhulumuzdur. Zira sınırlı bir ilimle sınırsız bir hakikat idrak edilemez.
(1) bk. Sözler, On Birinci Söz.
(1) bk. Sözler, On Birinci Söz.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar