MÂLÂYÂNİ

Mâlâyâni, yani kendisiyle hiçbir hedef gözetilmeyen, iş olsun diye, lâf olsun, vakit geçsin, ömür tükensin diye yapılan boş konuşmalar ve faydasız işlerdir.

“Kişinin İslâmî güzelliklerinden biri de, malayani şeyleri terk etmesidir.” (Hadis-i Şerif)

Mâlâyâninin en yaygın tarifi, “ne dünyaya ne de ahirete yaramayan şeyler, işler, konuşmalar” ?eklindedir.

Nur Külliyatı’nda dünyanın üç yüzü olduğu ifade edilir. Birisi İlâhî isimlere ayna olma yönü, diğeri ahirete tarla olma ciheti, üçüncüsü de dünyanın zevk ve safa, oyun ve eğlence tarafıdır. İşte bu tasnifteki ilk ikiye girmeyen her iş, her faaliyet, her konuşma malayanidir.

Mâlâyâni, ahiret namına bir faydası olmayan, ama günah yahut haram da sayılmayan boş işler demektir.

“Lüzumsuz ve malayani bir surette vazife-i hakikiyelerini ve elzem işlerini bırakıp âfâkî ve siyasî boğuşmalara ve kâinatın hâdisatına merak ile dinleyerek, karışarak ruhlarını sersem ve akıllarını geveze etmişler.” (Kastamonu Lahikası)

İnsanın nefs-i emmaresi, mâlâyâniye yatkındır. Şeytan da insanı küfür, şirk ve haram şıklarından hiçbirine sevk edemediği takdirde, onu mâlâyâniye teşvik eder.

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yükleniyor...