"Mâlikü'l-Mülk-i Zülcelal'in daire-i memleketinde ve âlem-i mülk ve melekûtunda daimî meskenler, ebedî sâkinler, bâki makamlar, mukim mahluklar bulunmayıp..." cümlesinde, âlem-i mülk ve melekutun, ahiretle ve ebedî hayatla ilgisini açar mısınız?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

“Her şeyin, içine melekût, dışına da mülk denir...(1)

Buna göre insanın görünen bedeni mülk, görünmeyen iç organları melekût sayılabileceği gibi, bedenine mülk, ruhuna da melekût denilebilir.

Kâinatın şu görünen kısmı âlem-i şehadet diye adlandırılır. Görünmeyen kısmı ise âlem-i gaybdır. Buna göre, madde âlemine âlem-i şehadet; melekler, levh-i mahfuz, arş gibi görünmeyen âlemlere ise gayb âlemi denilebilmektedir.

Şehadet âlemi mülk âlemidir, gayb âlemi ise melekût âlemi.

Diğer taraftan, zâtında gözle görülse bile, şu anda bize görünmeyen âhiret âlemindeki menziller de melekût ifadesi içinde değerlendirilebilir. Nitekim bu cümlede böyle kullanılmıştır.

(1) bk. Mesnevî-i Nuriye, Hubab.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 5.730
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...