Mana aleminde hayır ve şerlerin çarpışması meyanında, acaba hayırlı işlerden hayırlı ruhaniler; şerli işlerden, günahlardan da şer ruhaniler mi yaratılıyor?
Değerli Kardeşimiz;
Cenâb-ı Hak her şeyden bir şey, bir şeyden de her şey yaratabilir. Manalardan, kelimelerden ve nurâni şeylerden, melekler ve ruhâniyyat yarattığı gibi, zulmetten fuzuliyâttan ve habâsetten dâhi mahlûkat ve ruhaniyyat yaratır. Nasıl ki yediğimiz gıdalardan canlı mahlûkat yaratıyor ise, kudretten ve kokuşmuş şeylerden dâhi onlara münâsip mahlukat yaratıyor.
Aynen öyle de güzel şeylerden, evrattan, ezkardan ve tayyîbattan melekler yarattığı gibi, çirkin şeylerden, küfürden, kötü amellerden ve hâbisattan da mâhiyeti itibâriyle onlara münâsip ruhaniyyat yaratıyor.
Ehl-i cehennemin küfür ve isyânına mukâbil ahirette ve cehennemde vücutları şekil ve vaziyet itibariyle dehşetli ve korkunç bir hal alacağı gibi, onların kötü ve necis amel ve elfazları da değişik halde ve özellikte bir nevi mahlukat olarak temessül ettirilip onlara gösterilecektir. Kabirde günahkar insanların çirkin amelleri, dehşetli bir yılan suretinde onlara görünmesi ve onları cezalandırması bu meseleye ayrı bir delil ve burhandır.
Demek ki insanların tayyip olan elfaz ve kelimâtı, onların nâmına ruhaniyyat olarak tezâhür edip, yaratılıp onlara bir mükâfat olarak tensip edildiği gibi; habis ve necis olan kelimat ve elfazların da, kendilerine münasip bir tarzda ruhani mahlukat olarak yaratılmaları ve tezahür etmeleri icâp eder.
Ahiret’te, kabirde, haşirde ve cehennemde ehl-i cehennemi cezalandırmak için vazifelendirilen mahlûkatın bazıları, bu manada yaratılan bir çeşit ruhaniyyattır.
Muhyiddin-i Arabi Hazretlerinin hayalinden ve tasavvurundan bir an geçirdiği şirkle alâkalı tasarrufat, onu mesul etmemekle beraber, makamının yüksekliği icâbı, bir müddet sonra yanında bir çeşit hâbis ve çirkin bir ruhani varlık olarak görünmesi, o ruhani varlığın o büyük Zât'a; "Ben, biraz evvel hayalinden geçirmiş olduğun o çirkin tasavvuratın bir çeşit tezâhürüyüm." demesi, mes'elemize ayrı bir delildir.
Cenâb-ı Hak, hikmetinin gereği olarak imtihan için, hayırlı mahlukat ve ruhaniyyat yarattığı gibi, şerli mahlukat ve ruhaniyyat da yaratmıştır. Bunların yaratılması şer değildir. Hepsi de direkt veya dolaylı olarak hayra vesile olmaları için yaratılmışlardır.
Nasıl ki; Cenâb-ı Hak, mikropları küdûretli, bulanık ve kokuşmuş olan maddelerden yaratıyor ve bunlar sağlık ve sıhhat açısından dolayısıyla vazife ifâ ediyorlar ise, zulmetten, süfliyattan, haramlardan, çirkin kelimattan ve sözlerden de onlara münasip manevi varlıklar ve ruhaniyyat yaratması hikmetine muhalif değildir.
Bunlar, bizlerin manevi dinamiklerimizi müteyakkız tutmak ve imtihâna vesile olmak bakımından hikmetlidir. Bunlardan bazıları da Cenâb-ı Hakk'ın kahrına, cezasına ve intikâmına vesile olan vazifeli ruhaniyyattırlar.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Allah razı olsun
Allah razı olsun. Çok güzel izah edilmiş. Mesele tam olarak anlaşılmıştır. Burada bir meseleye dikkat çekmek istiyorum. Risale-i Nurun binler tahrip edicilere karşı tek başına mukabele etmesi Risalei Nurun manevi alemde neşrine vesile olduğu ruhanilerin keyfiyetinin daha fazla olduğunu sanki gösteriyor gibi. Ruhaniler arasında da belki mertebe farkı olabilir. Cebrail ile bir yağmur damlasına müekkel melekte olduğu gibi. Risalei Nurun manalarından hasıl olan ruhanilerin de keyfiyetinin yüksek olduğunu binler tahribatçıya karşı tek başına mukabele etmesinden anlıyoruz.