MEÂNİ
Meâni, sözün yerinde kullanılmasını, muhatabın hâline uygun olarak söylenmesini sağlar. Mesela, zeki insana veciz konuşmak, avamdan olanlara ayrıntılı anlatmak, çocukla konuşurken çocuklaşmak, âlimle ilmî bir sohbet yapmak, sözü kabule müsait olanlara nasihat etmek, inatçı kimselere delil getirerek söylemek gibi durumlar meani ile ilgilidir.
Belağat, bir nevi terzilik san’atıdır. Meânî, terzinin muhatabına göre elbise dikmesidir. Küçük bir çocuğa bir büyük elbisesi dikilmesi uygun olmadığı gibi, bir büyük bir insana da çocuk elbisesi giydirmek münasip değildir. İyi bir terzi, elbiseyi tüm vücuda göre keser, biçer. O elbise, ne bol gelir, ne de dar. İyi bir konuşmacı da, tam muhatabına göre konuşur, onun seviyesinden hitap eder.
Tahiru’l- Mevlevî bu konuda şu güzel örneği verir: “Ettalaku merratan” (Boşamak iki kere olur) (Bakara, 229) ayettir, ama nikâh meclisinde okunmaz.
Belağat, bir nevi terzilik san’atıdır. Meânî, terzinin muhatabına göre elbise dikmesidir. Küçük bir çocuğa bir büyük elbisesi dikilmesi uygun olmadığı gibi, bir büyük bir insana da çocuk elbisesi giydirmek münasip değildir. İyi bir terzi, elbiseyi tüm vücuda göre keser, biçer. O elbise, ne bol gelir, ne de dar. İyi bir konuşmacı da, tam muhatabına göre konuşur, onun seviyesinden hitap eder.
Tahiru’l- Mevlevî bu konuda şu güzel örneği verir: “Ettalaku merratan” (Boşamak iki kere olur) (Bakara, 229) ayettir, ama nikâh meclisinde okunmaz.