"Medeniyetin istinadı, menbaı olan Avrupa'da, deccalâne bir vahşet doğurmasıdır.(...) Dehşetli gelecek iki cereyana karşı semâvî bir muavenetle dayanıp inşaallah galebe eder." Buradaki, “deccalane vahşet” ve “iki cereyan” ifadelerini izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Birinci Dünya Savaşı'nın neticesinde deccalizm olan komünizm ortaya çıkmış ve dünyanın yarısını tesirine alıp insanların ekserisini dinsizliğe sürüklemiştir. İnsanlık tarihinde görülmemiş bir vahşet ve baskıyı insanlığın başına bela etmiştir.
Birinci Dünya Savaşı'ndaki zarar, daha ziyade cana ve mala gelen bir zarardır. Ama onun ardından gelen komünizm cereyanı, hem dünyayı hem ahireti helak eden bir cereyandır. İki cereyandan birisi komünizmdir.
İkinci gelecek olan cereyan ise, dinsizlikten gelen ahlaki bozulmadır; bu bozulmaya bir cihetle insanları dünyanın adi ve gelip geçici zevklerine sürükleyen sekülarizm ve faşizm hareketi ve cereyanı diyebiliriz. İnsanlar, dünyanın suri tatlılığına ve cezbesine kapılıp ahireti ve Allah’ı unutacaklar, hatta Allah ve ahiret inancını insanların kalp ve vicdanlarına hapsedip dünyalarına karıştırmayacaklar. Dindar ve ahiret için çalışanları gerici ve yobaz olarak değerlendirecekler. Ama inşallah bu iki cereyan İslam ve Hristiyanlık aleminin dayanışması ile kısa bir süre sonra mağlup edilecek ve yeniden din ve maneviyat dünyada yükselen değer haline dönüşecek.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Hıristiyanlık din olarak tasaffi ede ede en sonunda İslam’a teslim olacaktır. Zira Hıristiyanlık tarihi süreci içinde bu tasaffi evrelerini birkaç defa yaşadı. Katı ve mutaassıp Katoliklik mezhebine karşı Protestanlık mezhebi huruç ederek birtakım hurafe ve dogma inançları parçaladı. Aydınlanma döneminin de etkisi ile Hıristiyanlık hızlı bir şekilde din olarak tevhide doğru gidiyor.
Tabi Hıristiyanlık aleminin tasaffi etmesi hemen ve ani bir süre içinde olmayacaktır. Protestanlık mezhebi ile başlayan tasaffi süreci halende devam etmektedir. Sosyal olaylar ve dönüşümler uzun vadeli ve sıkıntılı olarak devam eder. Oldu bitti tarzında olmaz.
Bu konu hakkında Risale-i Nurda geçen bütün cümle ve paragraflar yukarda izah ettiğimiz tasaffi sürecine işaret etmektedir. Yani Hıristiyan alemi eninde sonunda İslam’ın parlak nuruna teslim olup onun hidayet iklimine dahil olacaktır.
Hazreti İsa (as)’in semadan nazil olup bu sürece ivme kazandırması semboliktir ve en çetin bir dönemde gelmesi hikmet-i İlahinin bir gereğidir. En dehşetli ve çetin dönem ise materyalist felsefenin hüküm ferma olduğu on dokuz ve yirminci asırlardır ki Hazreti İsa (as)’in bu süreçte inmiş olduğunu düşünüyoruz.
İsevîlik şahs-ı manevîsi dindar ve demokrat Hıristiyanlardır. Dinsizlik hareketine karşı yani komünizme karşı İslam ile Hıristiyanlık alemi ittifak sağlamışlardır. Dünyanın iki blok olduğu dönemde bir tarafta dinsizliğin başını Rusya çekiyordu diğer tarafta dinsiz olan Komünizme karşı Amerika başı çekiyordu. Amerika o dönemlerde Rus ve Komünizm tehlikesine karşı İslam ülkelerine de çok yardımlarda bulunmuştur. Hatta bu tehlikeye karşı Nato paktını kurmuşlardır. Bütün bunlar İslam alemi ile Hıristiyan aleminin ittifak içinde dinsizliğe karşı mücadele ettiğinin vesikası hükmündedir.
Benim kanaatime göre iki dehşetli cereyan birincisi: Şimalde çıkan dinsizlik cereyanı,ikincisi ise alemi islamın ihtilafı dır. Bunu şu mektuba göre anlıyorum:
O dehşetli beladan birisi:
Hristiyan dinini mağlub eden ve anarşiliği yetiştiren şimalde çıkan dehşetli dinsizlik cereyanı, bu vatanı manevî istilasına karşı Risalei'n-Nur, sedd-i Zülkarneyn gibi bir sedd-i Kur'anî vazifesini görebilir.
Ve âlem-i İslâmın bu mübarek vatanın ahalisine karşı pek şiddetli itiraz ve ittihamlarını izale etmek için matbuat lisanıyla konuşmak lâzım gelmiş diye kalbime ihtar edildi.
Ben dünyanın halini bilmiyorum, fakat Avrupa'da istilakârane hükmeden ve edyan-ı semaviyeye dayanmayan dehşetli cereyanın istilasına karşı Risale-i Nur hakikatları bir kal'a olduğu gibi; âlem-i İslâmın ve Asya kıt'asının hal-i hazırdaki itiraz ve ittihamını izale ve eskideki muhabbet ve uhuvvetini iade etmeğe vesile olan bir mu'cize-i Kur'aniyedir.
Emirdağ-1 - 102