"Muhatabın üç cihetten ibadete mükellef olduğuna işarettir. Kalbiyle teslim ve inkıyada, aklıyla iman ve tevhide, kalıbıyla amel ve ibadete mükelleftir." Üstad, aklıyla iman diyor. İmanın yeri kalp değil mi, izah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

İmanın, hem akıl ve hem de kalbe bakan yönü vardır. Akıl ikna olur, kalp ise tasdik eder. Bu nedenledir ki, aklı olmayanın dini de olmaz.

Nitekim imanın kalpten çıkması da yine akıllara atılan şüpheler ile oluyor. Akıl işin içinde bir çelişkinin olup olmadığın bakar ve sonucu kalbe havale eder. İkisi de aynı istikamette ittifak ederse iman sağlamlaşmış olur. Aklın tatmin olmadığı bir iman sarsıntıda demektir.

Mesele İbrahim (as) yeniden dirilişe iman ettiğ halde, aklının da anlaması için Allah'tan bir delil isityor. Allah ona dört tane kuşu kendisine alıştırmasını ve sonra onları kesip, etlerinin birbirine karıştırarak farklı dört dağın başına bırakmasını ister. Daha sonra ise bu dört dağın ortasına geçip, kesilmiş kuşları yanına çağırmasını bildirir.

Böylece kesilmiş ve etleri birbirine karışmış olan kuşlar yeniden dirilerek onun yanına gelirler. Böylece kalbinin tasdik ettiği konuyu aklı da tatmin olarak kabul etti. Bu örnek ışığında konuyu değerlendirmek mümkündür.

Soruda geçen kısım için tıklayınız: İşaratü'l-İ'caz, Bakara Suresi 21-22. Ayet Tefsiri

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 3.655
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...