"Nakkaş-ı Ezelî, zeminin yüzünde yaz, bahar zamanında en az üç yüz bin nebatat ve hayvanatın envaını, nihayetsiz ihtilat, karışıklık içinde nihayet derecede imtiyaz ve teşhis ile ve gayet derecede intizam ve tefrik ile..." Nasıl benzerlik ve fark vardır?
Değerli Kardeşimiz;
Bitkilerin kış mevsiminde varlık sahasından silinip baharda yeniden yaratılmaları gibi, insanlar da ölüm kanunuyla bu dünya sahifesinden tamamen siliniyorlar. Bedenleri elementlere dönüşürken, ruhları berzah âlemine göçüyor.
Bitkilerin yeniden yeryüzünde boy göstermek için baharı beklemeleri gibi, o vefat eden insanların ruhları da kıyametin kopup haşrin gelmesini bekliyorlar.
Bahar mevsimi geldiğinde bütün bitkiler kısa bir zaman içinde yeniden yaratıldıkları ve bütün hususiyetlerini eksiksiz takındıkları gibi, haşrin gelmesiyle de insanlar bir anda mahşer meydanında toplanacaklardır.
Dünya hikmet âlemi olduğu için, bitkilerin yeniden yaratılmaları belli bir zaman dilimi içinde tedricen gerçekleşir. Kudret âlemi olan âhirette her şey bir anda yaratıldığından, haşir meydanına toplanma da bir anda olacaktır.
Bu iki haşir arasındaki en büyük fark ise, baharda yaratılan bitkilerin bir önceki yılda yaratılanların aynı değil misli olmaları, insanların ise aynen diriltilmeleridir. Şu var ki, cesetlerini giyerek mahşer meydanına çıkan ruhların bu ikinci yaratılışta giydikleri cesetler, ahiret âlemine münasiptir ve dünyadakilerden çok farklıdır. Bedenlerin şekilleri aynı olsa bile, dünyadaki bedenlerle aralarında gölge ile asıl arasındaki fark kadar büyük bir farklılık vardır.
Üstad Hazretleri; “Bize gösterdiğin nümunelerin, gölgelerin asıllarını, menbalarını göster.” diye yaptığı niyazında, cennet nimetlerinin dünya nimetlerinden çok ileri olduğunu, dünya nimetlerinin onlara göre gölge gibi zayıf kalacağını beyan ettiğine göre, cennetteki bedenlerin de dünya bedenlerinden o derece ileri olması gerekir; ta ki bu yeni âlemin nimetlerinden istifade edebilsinler.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar