Namaz tesbihatında okuduğumuz esmâ-i hüsnâlar, halkın bildiği, bazı kitaplarda da yazılı olan 99 ismin tamamını kapsamıyor. Üstad Hazretlerinin, tesbihatta ya da Cevşen'de geçen esmâ-i hüsnâları tercih etme ya da nakletme ruhsatını nasıl anlamalıyız?
Yani, neden herkesin bildiği doksan dokuz ismin aynısını biz tesbihatta okumuyoruz?
Değerli Kardeşimiz;
Üstadımız bu İsm-i azam duasını Ahmed Gümüşhanevi hazretlerinin meşhur Mecmuat'ül Ahzab isimli dua kitabından almıştır. Bu dualar da genellikle sünnetten veya büyük zatlardan alındığı için seçilen isimlerde çok hikmetler ve ibretler olabilir.
"Resûlullâh Sallallâhü Aleyhi ve Sellem bir gün mescidde oturuyordu. Cibrîl Aleyhisselâm geldi ve şöyle dedi: Esselamü aleyke yâ Resullullah..
Resûlullâh Sallallâhü Aleyhi Vesellem onun selâmına cevab verdi. Sonra Cibrîl Aleyhisselâm şöyle dedi:
Allah, sana ve ümmetine selâm ediyor. Sana ve ümmetine bu duayı hediye etti. Kim onu okur veya üzerinde taşırsa, Allah onun günahlarını affeder. Velev ki, günahları denizlerin kumları adedince olsun." (1)
Allah’ın isimlerinin adedi hususunda Risale-i Nurların genel görüşünü şu şekilde özetlemek mümkündür: Allah’ın fiili isimlerine “Esmâ-i hüsnâ” denir. Bu fiili isimlerin de miktarı ve sınırı yoktur. Bu fiili isimlerin çokluğu Allah’ın kudret sıfatının muhtelif mevcudattaki muhtelif tecellisinden ibarettir.
Mesela; Allah’ın kudret sıfatı bir çekirdeğin açılmasında tecelli ederken Fettâh nâmını alıyor, bir canlının ölümünde Mümit ismini alıyor, bir hayat bahşederken Muhyî ismini alıyor, canlılara rızık verirken Rezzâk nâmını alıyor ve hâkeza... Hadislerdeki doksan dokuz ve Cevşen'de bin bir isimler bunlara en güzel ve somut örneklerdir. Yoksa, Allah’ın güzel ve fiili isimleri doksan dokuz ve bin bir rakamları ile sınırlı değildir.
Üstad Hazretlerinin şu ibareleri açık bir şekilde esmâ-i hüsnânın nihayetsiz olduğunu ve menşeinin ne olduğuna işaret ediyor:
"Sual: Bu fiili isimlerinin kesretle tenevvüü neden meydana geliyor?"
"Cevap: Kudret-i ezeliyenin, kainattaki mevcudatın nevilerine, fertlerine olan nispet ve taallukundan husule gelir..."(2)
Peygamber Efendimizin (asv) "doksan dokuz" tabiri kesrete kinayedir. Yoksa Allah’ın isimlerinin bir miktarı ve sınırı yoktur. Bu yüzden Cevşen'de bin bir isim zikredilmiştir ki, bizim namaz tesbihatında okuduğumuz isimler Cevşen'de mevcuttur. Cevşen de Peygamberimizin (asv) bir duası olduğuna göre, tesbihatta okuduğumuz isimlerin ille de doksan dokuz isim içinde olması gerekmiyor. O hadisteki müjde diğer isimler için de caridir, sadece doksan dokuz isme münhasır değildir.
(1) bk. Mecmuat-ül Ahzab, 1. Cild, s: 212
(2) bk. İşârâtü'l-İ'câz, Fatiha Sûresi.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü