Nur hizmetinin sahabe mesleği olmasını izah eder misiniz? Sahabe mesleğinin özellikleri ve dayanakları nelerdir? Bu meslek ve şuuruna sahip olabilmek için ne yapmalıyız?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Bir şairin,

"Ayinedir şu alem her şey hak ile kaim,/ Mirat-ı Muhammed'den Allah görünür daim."

şiirinden de anlaşıldığı üzere, Peygamberimiz (asv) Cenab-ı Hakk'a tam ayine olmuştur. Aynen bunun gibi, sahabe efendilerimiz de, teslimiyeti tamme, teyakkuzu tamme ve teveccühü tamme ile Peygamberimiz (asv)'dan tam istifade etmişlerdir. Risale-i Nur eserleri de muhteva bakımından Kur'an'a tam ayine olmuş. Yani Kur'an'ın esas olarak üzerinde durmuş olduğu şu dört konuyu mükemmel ve vazıh bir biçimde izah etmiştir:

1. Uluhiyet (Allah'ın varlığı ve birliğini ispat),

"Bir köy muhtarsız olmaz, bir iğne ustasız olmaz, sahipsiz olamaz, bir harf kâtipsiz olamaz; biliyorsun. Nasıl oluyor ki, nihayet derecede muntazam şu memleket hâkimsiz olur?"(1)

2. Nübuvvet (peygamberliğin ispat),

"Anlaşılmaz bir kitap muallimsiz olsa manasız bir kağıttan ibaret kalır."(2)

3. Haşir (öldükten sonra dirilmeyi ispat)

"Eğer haşrin gelmesini gelecek baharın gelmesi gibi katî bir sûrette anlamak istersen, haşre dair Onuncu Söz ile Yirmi Dokuzuncu Söze dikkatle bak, gör. Eğer baharın gelmesi gibi inanmazsan, gel, parmağını gözüme sok!"(3)

4. Adalet ve ibadet (Dördüncü, Dokuzuncu ve Yirmi Birinci Sözler ile, Otuzuncu Lem'a'nın İsm-i Adl kısmına bakılabilr), "İşte sahabeler de bu dört esası adeta hayatlarının her safhasına yansıtarak Kur'an'a ve Resulullah'a tam ayine olmuşlardır."

Yine Emirdağ Lahikası'nda geçen şu pasaj, Risale-i Nurların, asrısaadetin bir devamı niteliğinde olduğunu gayet veciz bir şekilde ifade edilmiştir.

"...Hazret-i Hasan Radıyallahu Anhın altı aylık hilafetiyle beraber Risale-i Nur'un Cevşenü l-Kebirden ve Celcelutiyeden aldığı bir kuvvet ve feyizle vazife-i hilafetin en ehemmiyetlisi olan neşr-i hakaik-i imaniye noktasında Hazret-i Hasan Radıyallahu Anhın kısacık müddetini uzun bir zamana çevirerek tam beşinci halife nazarıyla bakabiliriz. Çünkü, adalet-i hakikiye ile bu asırda insanları mes ud edebilir bir istidatta bulunan, Risale-i Nur'dur ve onun şahs-ı manevisi, Hazret-i Hasan Radıyallahu Anhın bir muavini, bir mütemmimi, bir manevi veledi hükmündedir.."(4)

Sahabelerin asıl gayesi İ'layı kelimetullah idi. Risale-i Nurların ve Nur talebelerinin de asıl gayesi ve vazifesinin bu olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla bir çok yönden Nur risaleleri ve onun müntesipleri sahabe efendilerimizin yapmış oldukları kudsi hizmetin bir devamı niteliğinde, hulusiyetle bu işi yaptıklarına şüphe bulunmamaktadır. Ve onların icra ettikleri İman ve Kur'an mesleğini bu ahir zamanın, zor şartlarında bu eserler fevkalade bir muvaffakiyetle, düşmanlarını izni ilahi ile galebe etmiştir. Sahabe Efendilerimiz kısa zaman zarfında, yirmi-otuz yılda İslamiyet'i dünyanın her tarafına götürme ve ulaştırma şerefine nail olmuşlardır.

İşte onların torunları hükmünde olan Nur talebeleri de Kur'an ve sünnetle yoğrulmuş bu eserleri, kısa zaman zarfında, dünyanın her tarafına ulaştırarak, tam olarak hayrul halef olduklarını göstermişlerdir. Malum olduğu üzere, bu Nur Risaleleri, şu an itibariyle ellinin üzerinde dünya dilllerine çevrilerek Kur'an ve ehadisten sonra en çok okunan kitaplar sırasına geçmişlerdir.

Sahabe mesleğine ve şuuruna sahip olabilmek için ne yapmalıyız, nasıl bir yol izlemeliyiz?

Her şeyde ve her mevcudatta, Allah’a açılan marifet pencerelerini görüp, o pencereden bakarak, hakiki tevhit ve hakiki huzuru elde eden, tevhid-i hakiki mesleğine; sahabe mesleği denir. Bu meslek riski ve zorluğu olmayan bir meslektir. Bu meslekte ne mevcudatın inkar edilmesi, ne de unutulması söz konusudur. Bilakis her şeyde tecelli eden isim ve sıfatlar vasıtası ile hakiki huzuru kazanmak manası vardır.

Risale-i Nurların mesleği; sahabe mesleğidir. Bu meslekte hakikatlere ulaşmak için, tarikat berzahına girmeye gerek yoktur. Risale-i Nurlar mesleği, kabiliyeti olan bir insanı bazen bir derste velayet makamına, on beş hafta gibi kısa bir sürede de Alim seviyesine çıkarabilir.

Risale-i Nurların özel şart ve talepleri yoktur. Her insan kendi nispet ve derecesinde ulaşacağı makama ulaşabilir. Tek şart; Risale-i Nurlar ile meşgul olmaktır. Risale-i Nurların herbir cüz ve parçası ayrı bir kemalat verir, bu sebeple hepsi ile şiddetli olarak meşgul olmak gerekir. Risale-i Nurların vasıtası ile bir Nur Talebesi belki sahabe makamına yetişemese de, sahabenin şuurunu ve istikametini fehmedebilir.

Dipnotlar:

(1) bk. Sözler, Onuncu Söz.

(2) bk. age., On Birinci Söz.

(3) bk. age., Onuncu Söz, Zeylin Üçüncü Parçası.

(4) bk. Emirdağ Lahikası-I, (40. mektup)

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 4.782
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yükleniyor...