"Nur" ve "ziya" kelimelerinin risalelerdeki anlam farkı nedir?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

“O Allah, güneşi bir ziya, kameri bir nur kıldı.” (Yunus, 10/5)

Risale-i Nurlardan bazı parçalarla da fark veya irtibatları arz edelim:

"Kamer, o ziyanın gölgesi hükmünde olan nuru; Güneş'ten küllî bir surette istifade eder..."(1)

Demek nur, ziyanın gölgesi hükmündedir.

"Risale-i Nur bir kamer-i marifettir ki, şems-i hakikat olan Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyânın nurunu istifâza eylemiş ki, نُورُالْقَمَرِ مُسْتَفَادٌ مِنَالشَّمْسِ olan meşhur kaziye-i felekiyeye mâsadak olmuştur."(2)

Birkaç örnek daha verelim:

"Vicdanın ziyası, ulûm-u diniyedir. Aklın nuru, fünun-u medeniyedir."(3)

Öyle ise diyebiliriz ki fen ilimleri, din ilimlerinin ziyasından nurunu almıştır.

"Kalp... Ma’kes-i efkârı, dimağdır."(4)

Yani kalpteki fikirlerin yansıdığı yer dimağdır, akıldır diyebiliriz.

"Nur-u akıl kalbden gelir. Ziya-yı kalbsiz olmaz nur-u fikir münevver."(5)

Yani fikri nurlandıran kalpteki ziyadır. Birbirine nisbetle kalp güneş, akıl kamer gibidir.

Dipnotlar:

(1) bk. Sözler, Yirmi Dördüncü Söz.
(2) bk. Barla Lahikası, 133. Mektup.
(3) bk. Münazarat.
(4) bk. İşaratü'l-İ'caz, Bakara Suresi 7. Ayet Tefsiri.
(5) bk. Sözler, Lemeat.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Yazar:
Kategorileri:
N
Okunma sayısı : 19.367
Word indir Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yükleniyor...