"Nurdan başka hiçbir kitabı, hiçbir mecmuayı kabul etmediğim gibi, yeni yazıdan hiçbir harf bilmediğim için korkmuşlar..." Sık sorulan bir soruya Üstad burada cevap veriyor sanki. Nurdan başka kitaba ihtiyaç yok diyor? Bu konuyu biraz açıklar mısınız?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Hâmisen: Dört beş aydan beri bir zat, bana buraya bir gazete gönderiyormuş. Ben yeniden haber aldım ki, bana gönderiliyormuş. Buradaki dostlarım âdetimi bildikleri içindir ki, değil gazete, Nurdan başka hiçbir kitabı, hiçbir mecmuayı kabul etmediğim gibi, yeni yazıdan hiçbir harf bilmediğim için korkmuşlar, bana haber vermemişler ve göstermemişler. Şimdi bir zat, bir mektup içinde bir sayfası benimle konuşan bir gazetecinin, fakat dost ve hemşehri bir zatın mektubunu gösterdi. Dediler ki: "Çoktan beri senin namına bir gazete gönderiyordu. Biz korktuk, sana göstermedik."

"Ben de dedim: 'O zata benim tarafımdan çok selâm ediniz. O dostun eski bildiği Said değişmiş, dünya ile alâkası kesilmiş. Hem hasta, hem hususî mektubu kardeşime de yazamadığımdan o zat gücenmesin.'"

"Oradaki umum dostlara, hususan Hâfız Emin ve Hâfız Fahreddin gibi kardeşlerimize selâm ve bayramlarını tekrar tebrik ediyoruz."(1)

Burada bir şeyi iyi ayırt etmek gerekiyor. Üstad Hazretlerinin burada zararlı ve lüzumsuz gördüğü şey; yalan ve zulümden hali olmayan siyasi ve güncel gazetelerdir. Yoksa sair İslami kaynakları zararlı ya da lüzumsuz gördüğü için, yanında bulundurmuyor değildir.

Bütün nazarını ve mesaisini iman hizmetine teksif etmiş ve bundan dolayı değerli ve kıymetli olan diğer mecmualara dahi vakit ayırmaya fırsat bulamayan birisinin, böyle malayani ve siyasi güncel meselelerle meşgul olması elbette düşünülemez.

Risale-i Nurların alanı imandır ve bu alanda hakikaten başka eserlere ihtiyaç bırakmıyor. Ama bu alanın dışında fıkıh, hadis, tefsir, kelam, siyer gibi bir çok alanlar vardır ki, bu alanlarda otorite diğer İslami kaynaklarındır. Bizim bunları önemsiz ya da gereksiz görmemiz düşünülemez.

Bir Nur talebesi, imanını Risale-i Nurların vesilesi ile tahkiki yaptıktan sonra, imanın gereği olan salih amel için gerekli bilgileri sair kaynaklardan (ilmihal bilgileri gibi) talim edecektir. Bu da en az iman kadar lüzumlu ve gereklidir.

(1) bk. Emirdağ Lâhikası-I, 209. Mektup.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...