"O denizin fırtınaları ve zelzeleleri, sinema perdeleri gibi tenezzühün manzaralarını tazelendirmekle, vahşet ve dehşet yerine, nazar-ı ibret ve tefekkürü keyiflendirerek okşayıp ışıklandırsın." cümlesini açıklar mısınız?
Cevap
Değerli Kardeşimiz;
Sinema filmini keyifli kılan şey; sinema şeritlerinin ve sahnelerinin hareketli olmasıdır. Şayet bir sahne sürekli olarak sabit dursa, hareketsiz kalsa idi, o zaman filimler keyif değil, sıkıntı ve bıkkınlık verirdi. Bu sebeple sinema şeridi sürekli hareket ederek, farklı sahneleri gösterime sunuyor, ta ki seyirci keyif alsın.
İşte kâinat ve içindeki mahlukat da insanların nazarına sunulmuş bir sinema filmi gibidir. Bu kâinat sahnesinde Allah’ın isimleri sahneleniyor. Şayet kâinat içinde hareket ve değişimler olmayıp, her şey sabit yerinde dursa idi, insana sıkıntı ve bıkkınlık verirdi.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yazar:
Kategorileri:
Okunma sayısı : 10.311
Yorumlar
Bu cümleden ben şunu anlıyorum. Dünyada iyi veya kötü olup bitenler aslında bir filmin sahneleri gibidir. Dolayısıyla gerçekten üzelmek ve sevinmek çok mantıklı değildir. Seyredip tefekkür etmek daha mantıklı bir eylemdir. Tabii ki duygularımıza söz dinletemediğimiz zamanlar olabilir. Nitekim Efendimiz (sav) de hüzünlenip göz yaşı dökmüştür.