"O halde hem veren bismillah demeli hem alan bismillah demeli. Eğer o bismillah demiyor, fakat sen de almaya muhtaçsan, sen bismillah de, onun başı üstünde rahmet-i İlahiyenin elini gör, şükürle öp, ondan al." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Madem her şey manen 'Bismillâh' der; Allah namına, Allah'ın nimetlerini getirip bizlere veriyorlar. Biz dahi 'Bismillah' demeliyiz. Allah namına vermeliyiz, Allah namına almalıyız. Öyleyse, Allah namına vermeyen gafil insanlardan almamalıyız."(Sözler, Birinci Söz)
"Eğer o sebep ihtiyar sahibi ise, o Bismillah demeli, sonra ondan al. Yoksa alma. Çünkü وَلاَ تَاْكُلُوا مِمَّا لَمْ يُذْكَرِ اسْمُ اللّٰهِ عَلَيْهِ ayetinin mana-yı sarihinden başka bir mana-yı işarisi şudur ki: 'Mün'im-i Hakikiyi hatıra getirmeyen ve onun namıyla verilmeyen nimeti yemeyiniz.' demektir."
"O halde, hem veren Bismillah demeli, hem alan Bismillah demeli. Eğer o Bismillah demiyor, fakat sen de almaya muhtaçsan, sen Bismillah de, onun başı üstünde rahmet-i İlahiyenin elini gör, şükürle öp, ondan al. Yani, nimetten in'ama bak, in'amdan Mün'im-i Hakiki'yi düşün. Bu düşünmek bir şükürdür. Sonra o zahirî vasıtaya istersen dua et; çünkü o nimet onun eliyle size gönderildi." (Lem'alar, On Yedinci Lem'a, On Üçüncü Nota.)
Üstad Hazretleri, kurban kesimi hakkında nazil olan bu ayetin sarih ve zahir manasından başka işari ve remzi bir mana ile içtihat ederek; gafil ve Allah namına vermeyen insanlardan -muhtaç olmamak kaydı ile- alınmaması gerektiğini ifade ediyor.
Bu asır, maddeci felsefenin de tesiri ile neticeleri sebeplerden bilme hastalığına yaygın olduğu bir dehşetli asırdır. İnsanların ekseri, nimetleri kendi nefsinden bilerek yani kendine mal ederek veriyor. Bu da şuurlu ve mütefekkir bir mü’min için ağır bir durumdur. Bu sebeple zaruret ve ihtiyaç yokken, mümkün mertebe böyle gafil adamlardan bir şey almamak en güzel ve en doğru olanıdır. Üstad Hazretleri burada buna işaret ediyor.
Nasıl Allah adına kesilmeyen kurbanlar murdar oluyor ise, böyle tabiat ve nefsi adına bir şey verenin verdiği de -zaruret olmamak kaydı ile- murdar hükmündedir.
Allah namına almak ve Allah namına vermek, nimetlerin üzerinde Allah'ın kudret ve rahmet elini görmek demektir. Nimetleri, sebeplerden değil, Allah’tan bilmektir.
“Allah namına vermeyen gafil insanlardan almamalıyız.” cümlesi ile iman ehlinin şayet ihtiyaç ve zaruret gibi durumları yoksa bu gibi gafil insanlardan, yani Allah namına vermeyenlerden bir şey alıp vermemesini tavsiye ediyor.
Ama zaruret ve ihtiyaç sahibi ise, o gafil adamın üstünde Allah’ın kudret ve rahmet elini görüp, nimetin hakiki sahibinin o kudret ve rahmetin eseri olduğunu idrak edip onun ismi ile alabilir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Esas olan niyettir. Ama söylenmesi daha faydalıdır.
Nasıl Allah adına kesilmeyen kurbanlar murdar oluyor ise, böyle tabiat ve nefsi adına bir şey verenin verdiği de -zaruret olmamak kaydı ile- murdar hükmündedir.
Şimdi buna göre ; marketden aldığımız yiyecek helal olmuyor mu? mesela zaruret olmayan çikolata alıyoruz ya da yiyecek bir şey bu şimdi helal olmuyor mu?? Ya da pazardan diyelim ki meyve alıyoruz, mesela zaruret olmayan bir meyve adam da Bismillâh demiyor, şimdi bu meyve haram mı oluyor??
Eğer o Bismillâh demiyor, fakat sen de almaya muhtaçsan, sen Bismillâh de, onun başı üstünde rahmet-i İlâhiyenin elini gör, şükürle öp, ondan al. Yani, nimetten in'âma bak, in'amdan Mün'im-i Hakikîyi düşün. Bu düşünmek bir şükürdür. Sonra o zâhirî vasıtaya istersen dua et; çünkü o nimet onun eliyle size gönderildi."(
Rica etsem bana net bir cevap verir misiniz???
Şimdi ben pazardan ya da marketten zaruret olmadan gittim elma aldım şimi bu elma haram mı oluyor??? Yiyemezmiyim???
Helaldir afiyetle yiyebilirsiniz.