"O lem'alar, yüksek birtek güneşin cilve-i in'ikâsıdırlar ve güneşin vücudunu muhtelif dillerle yad ediyorlar ve ışık parmaklarıyla ona işaret ediyorlar." cümlesini izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Kâinattaki her bir eser, Allah’ın varlığına ve birliğine işaret eden bir levha hükmündedir. Mesela, bir çiçek letafetiyle, rengiyle ve kokusuyla tevhide işaret ediyor. Bir meyve tadı ile rengi ile şekli ile rızık noktasından Saniine işaret ve delalet ediyor. Aynı şekilde gökyüzündeki yıldızlar ve güneş gibi parlak cisimler de o bitmek tükenmek bilmeyen enerji ve yakıtları ile sanatkârı ve sahibi olan Allah’a işaret ve delalet ediyorlar.
Nasıl şehirdeki ışık saçan lambalar bir elektrik merkezine bakıyor ise, gökyüzünün nuranî ve ışıklı lambaları olan yıldızlar da Allah’ın varlığına ve birliğine işaret ediyor demektir.
"Dinle de yıldızları şu hutbe-i şirinine
Name-i nurîn-i hikmet, bak ne takrir eylemiş."
"Hep beraber nutka gelmiş, hak lisanıyla derler:
"Bir Kadîr-i Zülcelal'in haşmet-i Sultanına"
"Birer bürhan-ı nur-efşanız vücud-u Sâni'a
Hem vahdete, hem kudrete şahidleriz biz.""Şu zeminin yüzünü yaldızlayan
Nazenin mu'cizatı çün melek seyranına." (17. Söz)
Güneşin yansıdığı her bir cam parçası, su damlası ve parlak şeyler ayrı ayrı şekilde güneşin varlığına işaret ettikleri gibi, kâinattaki her bir sanat ve eser de Allah’ın varlığına ve birliğine işaret edip ispat ediyor.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü