Ölümün; vazife-i hayattan terhis, paydos, tebdil-i mekân, tahvil-i vücut, hayat-ı bakiyeye davet, hayat-ı bakiyenin mukaddimesi, mebde olmasını izah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Mevt, vazife-i hayattan bir terhistir." Evet, ölüm inanan bir insan için dünya hayatına ait bütün ağırlıklardan ve vazifelerden kurtulmak ve azade olmaktır. Askerin zorlu bir talim ve eğitim sürecinden sonra terhis alması asker için ne ifade ediyorsa, ölüm de mümin için aynı şeyi ifade ediyor.

Ölüm, her fiilin sahibi olan Allah’ın intizamlı olarak yarattığı bir terhistir, tebdil-i mekândır. Ölüm bu fâni, boğucu, kederli, meşakkatli ve sıkıntılı dünya hayatından, insanın asıl vatanı, ebedî saadet yurdu olan sürurlu, lezzetli istirahat yeri olan cennete gitmesidir. Ölüm, sevkiyattır. İnsanın mahiyetine dikkat ile bakıldığında dünya için değil, ahiret için yaratıldığı anlaşılır. Beka aşkı, cami’ fıtrat, nihayetsiz arzu ve emeller dünya için değil, ahiret içindir.

"Bir paydostur," Evet, ölüm mümin için bir paydostur. Nasıl ki ağır bir işte akşama kadar çalışan birisi için paydos düdüğü lezzet verir. Çünkü bu paydos onu ruhen ve bedenen rahatlattığı gibi, evine, çoluk çocuğuna kavuşmaya ve istirahate de vesile olur. Aynı şekilde ölüm dünya sıkıntılarından kurtulmaya bir paydostur; ebedî bir istirahate ve mutluluğa açılan bir kapıdır.

"Bir tebdil-i mekândır," Evet, nasıl ki bir kişi bulunduğu mekândan ayrıldığında, artık o mekân itibariyle yok olmuş olsa da başka bir mekânda olması hasebiyle hakiki yokluğa gittiği söylenemez. Ölüm de mü’min için yok olmak, hiçliğe düşmek değil, sadece bir mekân değiştirmektir.

Ölüm, insanları ebedî olarak yok eden bir idam ve hiçlik değildir. Ölüm, bir daha toplanmamak üzere ceset ve cismin dağılıp sönmesi ve dağılması da değildir. Ölüm, dost ve ahbaplardan ebedî olarak ayrı düşmek de değildir.

"Bir tahvil-i vücuttur," Evet, ölüm mümin için kararsız ve fani bir vücudu bırakıp, daha sağlam, daha mükemmel bir vücut kazanmaktır. Yani terleyen, ufak bir soğuk almakla hemen hastalanan, devamlı olarak değişen, ihtiyarlanan bir bedeni bırakıp, mükemmel ve kusursuz bir bedene kavuşmaktır.

"Hayat-ı bâkiyeye bir davettir, bir mebdedir, bir hayat-ı bakiyenin mukaddimesidir." Ölüm mümin için sonsuz hayata bir davetiye, bir başlangıç, bir köprü, bir giriş, bir girizgâhtır.

Ölüm, yüzde doksan dokuz ahbab ve dostların toplandığı berzah âlemine açılan kapıdır. Başta iki cihan serveri Hazret-i Peygamber (asm) olmak üzere, bütün enbiyaya, evliya ve dostlarımıza kavuşmaktır...

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...