Otuzuncu Lem'anın Beşinci Nüktesinin Dördüncü Remzinde, hayatın yirmi sekizinci hassasında, hayatın imanın altı erkânına bakıp ispat ettiği anlatılıyor. Bu altı erkâna hayatın nasıl bakıp ve nasıl ispat ettiğini, kısaca açıklar mısınız?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

- “Bir harf kâtipsiz, bir iğne ustasız olamayacağı” halde, bu kâinatın esası, hülasası, en büyük bir kudret ve hikmet mucizesi olan hayat, elbette kendi kendine teşekkül etmez; onu yaratan bir Muhyi vardır. (Allah’a iman)

- Kâinat içinde bir nokta kadar kalan yerküremiz, milyonları aşkın hayvan ve bitki türleriyle kaynaşırken, şu uçsuz bucaksız sema ve feza âleminin “seyircisiz, misafirsiz, abidsiz, müsebbihsiz” olması düşünülemez. (Meleklere iman)

- İnsan hayatı, en mükemmel hayattır. İnsana cüz’i irade verilmekle, dünya imtihanının bir icabı olarak, hayır olsun şer olsun, dilediği işi yapmakta serbest bırakılmıştır. Kâinatın hülasatü’l hülasası, yani özün özü hükmünde olan insanın, yaratılış gayesine uygun ve istikamet üzere yaşaması, ona verilen o mükemmel istidadını zayi etmemesi için semavî kitaplar inzal edilmiş ve peygamberler gönderilmiştir. (Kitaplara ve Peygamberlere iman)

- Şu mükemmel hayat mucizesi bu dünyaya mahsus olamaz. Bu fani hayattan sonra bir baki âlem gelecek ve hayatını doğru kullananlar ebedî bir saadet diyarına, yanlış kullanıp zayi eden, onunla da kalmayıp o muazzam hayat sermayesini küfür ve isyanda kullananlar ise yine ebedî bir azap menziline gideceklerdir. (Ahirete iman)

- Bu kâinat, hayatı netice verecek bir şekilde tanzim ve terbiye edilmiştir. Bir eli parmaklarıyla, eklemleriyle, hücreleriyle en faydalı ve en hikmetli şekilde takdir ve terbiye eden Allah, insanın hayat yolculuğunu da bütün safhalarıyla takdir etmiş, kader kalemiyle yazmıştır. Ana rahmindeki dokuz aylık dönemde geçirdiği safhalardan, dünyaya geldiğinde annesinin sinesinde sütünü hazır bulmasına, gençlik ve ihtiyarlık safhalarından geçip kabir âlemine göçmesine, oradan haşir meydanına çıkıp mizana tabi tutulmasına ve daha ötesine kadar her şey İlâhî bir takdirle cereyan etmektedir ve edecektir. (Kadere iman)

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 13.013
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

nurcu56

Hayatın kadere işaretini izah eder misiniz?

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (Muaz)

Kader; her şeyin zatıyla, sıfatlarıyla ve şuunatıyla Allah tarafından ezelde takdir edilmesidir. Güneşin büyüklüğünü, ısısını, ışığını ve yedi rengini Allah takdir ettiği gibi, bir çiçeğin de yapraklarını şeklini, rengini ve sair hususiyetlerini yine O takdir etmiştir.

Üstad Hazretleri; “hayatın pek çok sıfattan süzülmüş memzuç bir nakış” olduğunu nazara verir. Buna göre hayatı da bir çiçek gibi yahut bir güneş gibi düşündüğümüzde, ona takılan bütün sıfatlar, duygular ve sair özellikler hep kader ile takdir edilmiştir. Güneşin büyüklüğü veya kolumuzun uzunluğu gibi, işitme  ve görme sıfatımızın sınırları da yine kader ile tayin edilmiştir.

Hayatın kendisi bir kader ile ortaya çıktığı gibi, ona hizmet eden her şeydeki nizam ve mizanlar da bir cihetiyle hayatın kadere işaretleri olarak değerlendirilebilir.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
bakiduman

Abi çok güzel izah etmişsiniz,Allah ebeden razı olsun.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.

BENZER SORULAR

Yükleniyor...