Peygamberlerin maruz kaldığı imtihanların kader noktasındaki hikmeti nedir? Risale-i Nur'un gözüyle nasıl izah edilebilir?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Peygamberlerin insanlığa öncü ve rehber olması, onların her hâlde ve her durumda imtihan edilmelerini iktiza ediyor. Musibetlerden beklenen neticenin en yükseği peygamberlerle elde edilmiştir. İnsanların âcizliklerini hissedip kulluğa samimi bağlanmaları, fıtri fakirliklerini hissedip Cenab-ı Hakk'ın gınasına meyletmeleri gibi neticelerin en kalitelisi bu alanda gerçekleşmiştir. Yoksa insanlara gerçek bir rehber ve canlı bir örnek olamazlar.

Mesela, Eyyub (as)’ın hastalık konusunda en uç bir imtihana maruz kalması, hastaların şikâyet, özür ve gerekçelerini elinden almıştır. Yani kimse küfür, inkâr, gaflet ve şikâyet konusunda "Ben şöyle hastaydım, böyle marazlıydım..." bahanesini öne süremeyecek.

Biri, "Ya Rabbi! Ben fakirdim, kulluğumu yapamadım." derse, Allah ona da Hz. İsa (a.s.)’ı örnek gösterip; "Onun üzerinde bir tek gömleği vardı, başka da hiçbir şeyi yoktu. Sen İsa kulum kadar fakir miydin? Bak, o kulluğunu yaptı." buyurur ve ondan da bu mazereti kabul etmez.

Aynı şekilde biri zenginliğini öne sürüp; "Dünya malı, mevkim, makamım beni meşgul etti, bu yüzden kulluğumu yapamadım." derse Allah ona Hz. Süleyman (a.s.)’ı örnek göstererek; "Sen Süleyman kulum kadar zengin miydin, mevki ve makam sahibi miydin? Bak, o kulluğunu yaptı." buyurur.

Peygamberler de sürekli bir şekilde manevi açıdan terakki ve tekemmül ediyorlar. İlahi isimleri üzerinde gösterip mazhar ve ayna oluyorlar. Bu yüzden onların imtihana tabi olup hayatın en ağır şartlarına maruz kalmaları gayet normal ve gerekli bir durumdur.

“İnsanlar içinde en ağır imtihana çekilenler peygamberlerdir. Sonra sırasıyla (rütbeleri) onları takip edenler, sonra onları takip edenlerdir.” (bk. Münâvî, Feyzü’l-Kadîr, 1:519; Hâkim, el-Müstedrek, 3/343; Müsned, 1/172, 174, 180, 185, 6:369)

Bu hadiste peygamberlerin rütbelerinin maruz kaldıkları imtihana bağlı olduğuna işaret edilmektedir.

"Hayat musibetlerle, hastalıklarla tasaffi eder, kemal bulur, kuvvet bulur, terakki eder, netice verir, tekemmül eder; vazife-i hayatiyeyi yapar." (Lem'alar, İkinci Lem'a)

Ağır imtihanların neticeleri de büyüktür. Memur imtihanıyla, mesela kaymakamlık imtihanında sorulan sorular elbette bir değildir. Birincisi ikinciden ne kadar kolaysa, ikincinin sonucu da birinciden o kadar önemli ve daha faziletlidir.

Şunu da ifade etmek gerekir ki, Peygamberlerden sıkıntı derecesi ve şiddeti olarak daha fazla sıkıntı çekenler olabilir. Bu gibi durumlar bu genel kaideleri bozmaz. Çünkü hüküm çoğunluğa göre ve genele göre verilmektedir. İstisnai durumlar, genel kaideleri bozamaz.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 603
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yükleniyor...