"Radyoyu filân keşşaf icad etti ve elektrik kuvvetini buldu. Ve bazı keşşaflar da beşerin kafasını okumak için bir madde icad etmeye çalışıyorlar!" ifadesini izah eder misiniz, böyle bir madde var mı?
Değerli Kardeşimiz;
"İşte, bunun bir misali, yüz bin harikaları tazammun eden bir kanun-u İlâhîyi, beşerin istifadesine vesile olmak için bir keşfiyat, yani fiilî dualarına bir nevî kabul hükmünde bir ilham-ı İlâhî ile keşf olan radyo ile, beşer istifadesine vesile olan biçare, âciz-i mutlak bir insana, 'Hah! Radyoyu filân keşşaf icad etti ve elektrik kuvvetini buldu. Ve bazı keşşaflar da, beşerin kafasını okumak için bir madde icad etmeye çalışıyorlar!' ”(1)
Bu fikir o zamanki bazı akl-ı evvellerin boş bir iddiasıdır. Fen ve ilimin inkişaf etmesinden cesaret alan bir takım bilim yobazları ve pozitivizmi din gibi gören bir takım maddeci filozoflar, kendilerini ilah gibi telakki edip bir takım meydan okuma tavırlarına girmişlerdir. Her şeyi maddeden ibaret görüp insanın ruh ve manevi cephesini maddenin basit bir uzantısı ve işlevi gördükleri için, metafiziğe ait her şeyi inkar ediyorlar. Kibirleri ve deneyleri ile her şeyi çözümleyebileceklerini zannediyorlar.
Üstad Hazretleri bilimin keşfettiği şeylerin birer ilahi nimet olduğunu ifade ediyor. İnsanlar kolektif bir akıl ve çalışma ile sadece bu nimetlerin üzerindeki maddi perdeyi kaldırıyorlar. Ama maalesef maddeci bakış açısı bu basit keşif işini abartarak icat ve yaratma imiş gibi lanse edip kuru bir tantana ile kibirleniyor ve inkara cüret ediyor. Beşerin kafasını okuma ifadesi de bu inceliğe işaret eden hafif istihza yollu bir göndermedir. Allah kainatta insan için ne hazırlamış ise insanlık ancak onu görür ve onu keşfedebilir, bunun dışında haddine değildir. İnsanın kafasını okuyacak bir araç yapmak imkan-ı akli dairesinde olabilir, ama imkan-ı tabi ve örfi dairesinde midir, onu bilemiyoruz.
(1) bk. Emirdağ Lahikası-II, 85. Mektup.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü