"Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ile beraberdik. İkindi namazı için abdest almayı emretti. Su bulunmadı. Yalnız bir parça su emretti..." Buradaki "emri" nasıl anlamalıyız, Peygamberimiz (asm) emir-nehiy konusunda mutlak selahiyetli midir?
Değerli Kardeşimiz;
Peygamberler vazifesi icabı amir, ümmeti ise memurdur. Yani Peygamber Efendimiz (asm) emreden, ümmet de emri dinleyendir. Ayrıca Peygamber Efendimiz (asm) -haşa- keyfî ve hevaî bir emirde bulunmaz. Kendisinin tevazu ve şefkat dolu taleplerine, sahabeler emir nazarıyla bakardı. Şayet bir şey istiyorsa, o mutlaka vazife noktasından emrediyor, demektir. Bunu ifade eden çok ayet ve hadisler bulunmaktadır.
"Bir de peygamber size her ne emir verirse onu tutun, yasakladığından da sakının ve Allah'tan korkun; çünkü Allah, cezalandırması çetin olandır." (Haşr, 59/7)
"(Ey Muhammed! Onlara) De ki: Allah’ı seviyorsanız, bana tabi olunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. (Ve yine) de ki: Allah’a ve Rasule itaat edin; eğer yüz çevirirlerse, şüphesiz Allah kâfirleri sevmez." (Âl-i İmran, 3/31, 32)
"Allah’a ve Peygambere itaat edin ki rahmet olunasınız." (Âl-i İmran, 3/132)
"Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygambere ve sizden olan emir sahiplerine de itaat edin..." (Nisa, 4/59)
"Oysa aralarında hüküm vermesi için Allah’a ve Peygamberine davet olunan mü’minlerin sözü ise, 'İşittik ve itaat ettik.' demeleridir..." (Nur, 24/51)
Peygamber Efendimiz (asm)'in hevasına tabi olması mümkün olmadığı için, onun her tavrı ve her emri vahiy ve ilhama dayanır; hata varid olacağı zaman vahiy ile derhal düzeltiyor. Şayet bir konuda vahiy nazil olmamışsa, ona (asm) itaat etmek imanın bir muktezasıdır.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü