Risale-i Nur hizmetlerinde; Fedakârlık Hisleri Nasıl Olmalıdır?
Değerli Kardeşimiz;
Risale-i Nur'da fedakârlık çok işlenmiştir. Dinimizde ve âlemde her şey fedakârlık üzerine teessüs etmiştir.
Fedakârlık yaratılıştan gelen bir fazilettir. İnsan ise; yaratılanların en mükemmeli olduğundan fedakârlık en evvel insana yakışır ve onda bulunması icab eder.
Bu asırda, bir nevi İslamiyet’in kıvamı olan böyle bir hizmette ve davada fedakârlık en büyük esas ve fazilettir.
Ancak fedakârlığın boyutu ve koordinatları çok geniştir. Zira her şeyden fedakârlık yapılabilir. Fedakâr insanların haline bakıp da, yapamayanların yeise düşmesine mahal yoktur. Çünkü fedakârlık noktasında herkes her fedakârlığı yapamaz, ancak herkes bir çeşit fedakârlık yapabilir.
Mesala, kimileri hayatından, kimileri imkânlarından, kimileri ilminden, kimileri makam ve rütbesinden, kimileri zamanından, kimileri muhabbet ve şefkatinden, kimileri ibadet, evrad ve ezkarından fedakârlık yapabilirler.
Bir üniversite talebesi ise, bulunduğu şartlarda gerek arkadaşlarına, gerek küçüklerine ve gerekse de hocalarına davasını ulaştırma noktasında; yukarıda sayıldığı şekilde bir çeşit fedakârlıkta bulunabilir.
Hiçbir şey yapamaz ise; başarılı, çalışkan ve örnek bir öğrenci olmak dahi, önemli bir fedakârlıktır.
İkramda bulunmak, sevgi ve muhabbetle davranmak, iltifat etmek, uzlaşmacı ve uyumlu olmak, ahlaklı ve faziletli yaşamak, gurur ve enaniyetli olmamak, hürmetli ve saygılı olmak, hemen hemen çoğumuzun yapabileceği fedakârlıklardır.
Bununla beraber, tebligata taalluk eden ve ihtisas gerektiren çalışma ve fedakârlıklar ise; zamanla, eğitim ve tecrübe ile kazanılan özelliklerdir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü