Risale-i Nur kemali tefsir midir? Gazali'nin eserleriyle paralel midir; Felsefecilere İmam Gazali'nin verdiği cevaplar, Risale-i Nur'da mana-yı harfi olarak mı açıklanmaktadır?
Değerli Kardeşimiz;
Öncelikle "kemalî tefsir" ifadesi yanlış bir ifadedir. Zira her tefsirin meziyet ve kemali farklıdır. Tefsirleri yazan müfessirlerin meslek ve meşrebi ne ise, tefsiri de ona göre olur. Bu yüzden tefsirin birisine kemali derken, diğerine noksan demek yanlış ve sığ bir bakış olur. Her tefsir kendi alanında kemalidir demek, daha mutabık olur kanaatindeyiz.
Tefsirler iki kısımdır. Birisi Kur’an’ın lafız ve cümlesini bir tertip üzere inceleyen, daha ziyade zahiri ifadeleri nazara veren klasik tefsirlerdir. Bunların emsali yüz binleri geçmiştir.
Diğeri ise Kur’an’ın manevi ve işari yönlerini ekseri olarak ilham ile beyan eden manevi tefsirlerdir. Bu tefsirler genelde her asırda bir müceddidin eli ile yazılır. İmam Rabbani, İmam Gazali, İmam Geylani gibi zatlar buna örnek olarak verilebilir. İşte maddecilik ve inkarcılığın zirveye ulaştığı bu helaket ve felaket asırda Üstad Hazretleri Kur’an’ın en azam ve kapsamlı tefsirini insanlığa hediye etmiştir.
Lafzî tefsir, ayetin zahiri kalıbını ve ona mebni olan manaları nazara verirler. İşarî tefsirler ise, daha ziyade delalet, tazammum ve istilzam üzerine giderler. Yani ayetin ince ve herkes tarafından görülmesi mümkün olmayan manaları nazara verilir.
Bu asrın manevi hastalığı, materyalizm ve inkarcılıktır; deva ve çaresi ise Risale-i Nurlardır. Bu sebeple Risale-i Nur ekmek ve su gibi elzemdir. Evet Risale-i Nurlar bu zamanda dinsizliğin önünde manevi bir settir, milyonlarca insanın imanla kabre girmesine vesile oluyor.
Risale-i Nur'un haricindeki İslam’i kaynaklarda imana ve Kur'an'ın inceliklerine dair meseleler dağınık ve zamanlarının ihtiyacına göre şekillenmiş ve ona göre tarif edilmiştir. İmani mevzular ayrı ayrı ve teknik tariflerle ehil olanlara izah edilmiştir. Her bir alim bir meseleyi eserinde güzelce tarif etmiş ama tarif, temsil ve teşbih ile avamın idrakine hitap etmediği için, istifade umumi değil, hususi kalmıştır.
Mesela, kader konusunu Sad-ı Taftazani elli sayfalık izah ile havassa tam anlatmış, ama avam istifadesiz kalmış. İmam Gazali çok güzel telifatlar ile felsefeye derin darbeler vurmuş, ama bu telifatlardan sadece ehil olan ulema istifade ediyor. Bu yüzden bu zamanda bütün İslami kaynaklara tam vukufiyet ve tam mesai mümkün olmadığı için, sorunları çözmekte zorlanılıyor ve tam itminan sağlanamıyor. Bu da biraz bu zaman şartlarının müsaadesizliği, biraz o eserlerin kendi döneminin şartlarına göre yazılması, biraz havassa hitap etmesi gibi sebeplerden dolayı zamanın ihtiyaçlarına tam cevap veremiyor.
Özetle, bu asırda dini talim ettirip, imana dair meseleleri herkesin anlayacağı seviyeye indirecek yeteri kadar eğitim kurumları yok ve eski alimlerin eserlerinin anlaşılması oldukça zordur. Günümüzde imana dair meseleleri temsil ve teşbih dürbünü ile akla yaklaştırıp, en ince ve müşkül meseleleri temsili hikaye metodu ile avamın anlayacağı seviyeye indiren Risale-i Nurlar, bu asrın en mükemmel ve tesirli bir mektebi ve fakültesi niteliğindedir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar