Metindeki Lügatları
Bu Risaleye Ait Soru Cevaplar
Lügat Listesi
Lügatler :
Cenâb-ı Hak : Hakkın tâ kendisi olan, şeref ve yücelik sahibi Allah
ceriha : yara
dürr-i meknûn : korumalı parlak inci
ecvibe : cevaplar
eczahane-i Kur’ân : Kur’ân’ın eczahanesi
ehl-i dalâlet : doğru ve hak yoldan sapanlar
es’ile : sualler, sorular
fakirhane : tevazu ifadesi olarak, kendisinden bahseden kişinin kendi evi için kullandığı ifade
fıkra : kısa yazı
hikmet : sır, gaye
hususî : has, özel
icra etmek : yerine getirmek
iskât : susturma
kâfi gelme : yeterli olma
kanaat getirme : inanma, razı olma
keffâretü’z-zünub : günahlara kefaret, günahların bağışlanmasına vesile
kıymettar : kıymetli, değerli
mağmûm : gamlı, kederli
muhterem : saygıdeğer
mukaddesat-ı diniye : dine ait kutsal değerler
mükedder : dertli, üzüntü duyan
müstahzarât : hazırlanmış şeyler
müteellim olma : elem duyma, acı çekme
müteessir : etkilenen, üzülen
nisbetinde : oranında
rahmet : İlâhî şefkat, merhamet
risale : küçük çaplı kitap; Risale-i Nur’un her bir bölümü
sa’y : çalışma
sarahat : açıklık
teellümat : elemler, acılar
tenvir etme : nurlandırma, aydınlatma
tesrir : mesrur etme, sevindirme
tezyid etmek : arttırmak
vâsi : geniş
ceriha : yara
dürr-i meknûn : korumalı parlak inci
ecvibe : cevaplar
eczahane-i Kur’ân : Kur’ân’ın eczahanesi
ehl-i dalâlet : doğru ve hak yoldan sapanlar
es’ile : sualler, sorular
fakirhane : tevazu ifadesi olarak, kendisinden bahseden kişinin kendi evi için kullandığı ifade
fıkra : kısa yazı
hikmet : sır, gaye
hususî : has, özel
icra etmek : yerine getirmek
iskât : susturma
kâfi gelme : yeterli olma
kanaat getirme : inanma, razı olma
keffâretü’z-zünub : günahlara kefaret, günahların bağışlanmasına vesile
kıymettar : kıymetli, değerli
mağmûm : gamlı, kederli
muhterem : saygıdeğer
mukaddesat-ı diniye : dine ait kutsal değerler
mükedder : dertli, üzüntü duyan
müstahzarât : hazırlanmış şeyler
müteellim olma : elem duyma, acı çekme
müteessir : etkilenen, üzülen
nisbetinde : oranında
rahmet : İlâhî şefkat, merhamet
risale : küçük çaplı kitap; Risale-i Nur’un her bir bölümü
sa’y : çalışma
sarahat : açıklık
teellümat : elemler, acılar
tenvir etme : nurlandırma, aydınlatma
tesrir : mesrur etme, sevindirme
tezyid etmek : arttırmak
vâsi : geniş
Küçük Zühdü’nün fıkrasıdır.
Yirmi Dokuzuncu Mektubun Yedinci Kısmını akşam fakirhanede Bekir Ağayla beraber bazı hususî arkadaşlarımızla okuduk. Ve son risalenin dinsizleri iskâta kâfi geleceğine hepimiz kanaat ve iman getirdik.
Küçük Zühdü
• • •
Lügatler :
Cenâb-ı Hak : Hakkın tâ kendisi olan, şeref ve yücelik sahibi Allah
ceriha : yara
dürr-i meknûn : korumalı parlak inci
ecvibe : cevaplar
eczahane-i Kur’ân : Kur’ân’ın eczahanesi
ehl-i dalâlet : doğru ve hak yoldan sapanlar
es’ile : sualler, sorular
fakirhane : tevazu ifadesi olarak, kendisinden bahseden kişinin kendi evi için kullandığı ifade
fıkra : kısa yazı
hikmet : sır, gaye
hususî : has, özel
icra etmek : yerine getirmek
iskât : susturma
kâfi gelme : yeterli olma
kanaat getirme : inanma, razı olma
keffâretü’z-zünub : günahlara kefaret, günahların bağışlanmasına vesile
kıymettar : kıymetli, değerli
mağmûm : gamlı, kederli
muhterem : saygıdeğer
mukaddesat-ı diniye : dine ait kutsal değerler
mükedder : dertli, üzüntü duyan
müstahzarât : hazırlanmış şeyler
müteellim olma : elem duyma, acı çekme
müteessir : etkilenen, üzülen
nisbetinde : oranında
rahmet : İlâhî şefkat, merhamet
risale : küçük çaplı kitap; Risale-i Nur’un her bir bölümü
sa’y : çalışma
sarahat : açıklık
teellümat : elemler, acılar
tenvir etme : nurlandırma, aydınlatma
tesrir : mesrur etme, sevindirme
tezyid etmek : arttırmak
vâsi : geniş
ceriha : yara
dürr-i meknûn : korumalı parlak inci
ecvibe : cevaplar
eczahane-i Kur’ân : Kur’ân’ın eczahanesi
ehl-i dalâlet : doğru ve hak yoldan sapanlar
es’ile : sualler, sorular
fakirhane : tevazu ifadesi olarak, kendisinden bahseden kişinin kendi evi için kullandığı ifade
fıkra : kısa yazı
hikmet : sır, gaye
hususî : has, özel
icra etmek : yerine getirmek
iskât : susturma
kâfi gelme : yeterli olma
kanaat getirme : inanma, razı olma
keffâretü’z-zünub : günahlara kefaret, günahların bağışlanmasına vesile
kıymettar : kıymetli, değerli
mağmûm : gamlı, kederli
muhterem : saygıdeğer
mukaddesat-ı diniye : dine ait kutsal değerler
mükedder : dertli, üzüntü duyan
müstahzarât : hazırlanmış şeyler
müteellim olma : elem duyma, acı çekme
müteessir : etkilenen, üzülen
nisbetinde : oranında
rahmet : İlâhî şefkat, merhamet
risale : küçük çaplı kitap; Risale-i Nur’un her bir bölümü
sa’y : çalışma
sarahat : açıklık
teellümat : elemler, acılar
tenvir etme : nurlandırma, aydınlatma
tesrir : mesrur etme, sevindirme
tezyid etmek : arttırmak
vâsi : geniş