Sabri Efendinin fıkrasıdır.

Dün Eğirdir’e gittim. Hulûsi Beyin ihlâslı ve sadakatli mektubunu getirdim. Nuranî kalb ve ruhtan cûş eden şu mektubun muhteviyat ve münderecatını bu fakir de tekrar ederim. Kendi hesabıma takdim ediyorum. O muhterem kardeşime bedel fakire, madem ki, Üstad-ı Muhteremim, sâni-i Hulûsi ismini vermiş. O hâlis imza sahibinin halfinde bu fakir de görünse, ifâdâtına iştirak etse, irsiyet-i mâneviyesi daha iyi sâbit ve zahir olur, emel-i âcizanesini esas gaye ve maksat bildim, efendim.
Âciz talebeniz
Sabri

• • •
Önceki Risale: ( 187 ) / Sonraki Risale: ( 189 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

cûş eden : coşan, taşan
ebediyen : sonsuza dek
fakir : muhtaç anlamında, tevazu ifadesi olarak “ben” yerine kullanılan söz
fıkra : kısa yazı
güya : sanki
hakîr : küçük, kıymetsiz
Hâlık : her şeyi yaratan Allah
hazret : saygıdeğer; saygı, hürmet maksadıyla büyüklere verilen ünvan
İ’câz-ı Kur’ân : Kur’ân’ın mu’cizelik yönlerinin anlatıldığı Yirmi Beşinci Söz
ihlâs : ibadet ve davranışlarda sadece Allah rızasını gözetme hâli; samimî olma
ihtiyarsız : irade dışı
istirham : rica etme, isteme
iştirak : katılma
kıymettar : kıymetli, değerli
meclis : oturulan, toplantı yapılan yer
muhterem : hürmete lâyık, saygıdeğer
muhteviyat : bir şeyi meydana getiren unsunlar
mukabil : karşılık
muvaffakiyet : başarı
münderecat : içindekiler
müşerref olma : şereflenme
mütesellî olma : tesellî bulma
nuranî : nurlu, nur saçan
sadakatli : sadık, doğru
selâmet : esenlik, güven
sıhhat : sağlamlık, sağlık
takdim etme : sunma
tayeran etme : uçma
tebşirat : müjdelemeler, müjde vermeler
teennî : tedbirli ve akıllıca hareket etme; düşünerek iş yapma
Üstad-ı Muhterem : muhterem, saygıdeğer üstad
Yükleniyor...