Aydın’da Doktor Şevket’in fıkrasıdır.

Üstad-ı Âzamım Efendim;
Nuranî ve çok kıymettar eserlerinizi okuduk, nurlu ve feyizli eserlerinizin tesiriyle parlayan kasvetli kalblerimizle, siz Üstadımıza ebediyen minnettar ve medyun-u şükran bulunduğumuz gibi, Risaleleri bizlere okutturmaya ve yazdırmaya sebep olan, Hâfız Zühdü Efendi kardeşimizi de, daima hayırla yâd etmekten kendimizi alamıyoruz. Kendilerine fiyat takdir edilemeyecek derecede kıymete mâlik bulunan muhterem Risalelerinizi yazıp ikmal etmemize, Cenâb-ı Hakkın bizi muvaffak kılması için, Üstad-ı Ekremimizin dua ve himmetlerine muhtaç bulunuyoruz.
Talebeniz
Doktor Şevket

• • •
Önceki Risale: ( 189 ) / Sonraki Risale: ( 191 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âciz : güçsüz
Cenâb-ı Hak : Hakkın tâ kendisi olan, şeref ve yücelik sahibi Allah
ebediyen : sonsuza kadar
emel-i âcizane : âcizane ümit; bu âcizin emeli
fakir : muhtaç anlamında, tevazu ifadesi olarak “ben” yerine kullanılan söz
feyiz : mânevî bereket
fıkra : kısa yazı
half : arka
hâlis : içten, katıksız
himmet : yardım
ifâdât : ifadeler
ikmal etme : tamamlama
irsiyet-i mâneviye : mânevî veraset
iştirak etme : katılma
kasvetli : katı; sıkıntılı
kıymettar : kıymetli, değerli
maksat : amaç, gaye
mâlik : sahip
medyun-u şükran : teşekkür borçlu
minnettar : minnet duyan, yapılan bir iyiliğe karşı kendini borçlu hisseden
muhterem : saygıdeğer, kıymetli
muvaffak : başarılı
nuranî : nurlu, parlak
risale : Risale-i Nur’un her bir bölümü
takdir etme : belirleme
tesir : etki
Üstad-ı Ekrem : şerefli, çok cömert Üstad
yâd etmek : anmak
zahir : açık, âşikar
Yükleniyor...