Metindeki Lügatları
Bu Risaleye Ait Soru Cevaplar
Lügat Listesi
Lügatler :
âciz : güçsüz, elinden bir şey gelmeyen anlamında, tevazu ifadesi olarak “ben” yerine kullanılan bir söz
arîza : isteklerini arz etme, dile getirme
arz : sunma
âsâr : eserler
aziz : çok değerli, izzetli
berk : şimşek
betâet : ağır olma, yavaşlık
Bismillah : Allah’ın adıyla
civar : çevre, yakın bölge
cüz’î : ferdî, az, küçük
delâlet : işaret
emel : arzu, istek
esasen : aslında
esef : üzüntü, acı
fakir : muhtaç anlamında, tevazu ifadesi olarak “ben” yerine kullanılan bir söz
fesübhânallah : “Allah her türlü eksiklikten sonsuz derecede yücedir” anlamında, hayret ve hayranlığı ifade eden bir söz
fıkra : bölüm, kısa yazı
gayr-ı mekşuf : keşfedilmemiş
hâk-i pâ-yi ekremî : mübarek, değerli ayağın tozu
hakikaten : gerçekten
ihtar : hatırlatma, ikaz
iktifa eyleme : yetinme
iltihak etme : katma
intişar : yayılma
kani olma : belli bir kanaate ulaşma
kazâ : ilçe
keyfiyet-i intişar : Risale-i Nur’un neşredilmesinin nasıl olacağı
malûm-u âlîleri : siz yüce şahsiyetin bilgisi dahilinde
meâl : açıklama
muhit : çevre
muhterem : hürmete lâyık, saygıdeğer
mübarek : bereketli, değerli
müştak : arzulu, çok istekli
nâkıs : eksik
Nur : bütün varlığı aydınlatan, bütün nurlar kendi nurunun zayıf bir gölgesi olan ve her çeşit nuru yaratan Allah
Nurlar : Risale-i Nur
pür-kusûr : çok kusurlu
sâlifü’z-zikr : bahsi geçen, belirtilen
suhulet : kolaylık
takdim-i huzur-u fâzılâne : yüksek huzurunuza sunma
tecellî : görünme, yansıma
tefekkür : Allah’ı tanımayı sonuç verecek şekilde düşünme
teşvik : şevklendirme, isteklendirme
vilâyet : il
arîza : isteklerini arz etme, dile getirme
arz : sunma
âsâr : eserler
aziz : çok değerli, izzetli
berk : şimşek
betâet : ağır olma, yavaşlık
Bismillah : Allah’ın adıyla
civar : çevre, yakın bölge
cüz’î : ferdî, az, küçük
delâlet : işaret
emel : arzu, istek
esasen : aslında
esef : üzüntü, acı
fakir : muhtaç anlamında, tevazu ifadesi olarak “ben” yerine kullanılan bir söz
fesübhânallah : “Allah her türlü eksiklikten sonsuz derecede yücedir” anlamında, hayret ve hayranlığı ifade eden bir söz
fıkra : bölüm, kısa yazı
gayr-ı mekşuf : keşfedilmemiş
hâk-i pâ-yi ekremî : mübarek, değerli ayağın tozu
hakikaten : gerçekten
ihtar : hatırlatma, ikaz
iktifa eyleme : yetinme
iltihak etme : katma
intişar : yayılma
kani olma : belli bir kanaate ulaşma
kazâ : ilçe
keyfiyet-i intişar : Risale-i Nur’un neşredilmesinin nasıl olacağı
malûm-u âlîleri : siz yüce şahsiyetin bilgisi dahilinde
meâl : açıklama
muhit : çevre
muhterem : hürmete lâyık, saygıdeğer
mübarek : bereketli, değerli
müştak : arzulu, çok istekli
nâkıs : eksik
Nur : bütün varlığı aydınlatan, bütün nurlar kendi nurunun zayıf bir gölgesi olan ve her çeşit nuru yaratan Allah
Nurlar : Risale-i Nur
pür-kusûr : çok kusurlu
sâlifü’z-zikr : bahsi geçen, belirtilen
suhulet : kolaylık
takdim-i huzur-u fâzılâne : yüksek huzurunuza sunma
tecellî : görünme, yansıma
tefekkür : Allah’ı tanımayı sonuç verecek şekilde düşünme
teşvik : şevklendirme, isteklendirme
vilâyet : il
Sâlifü’z-zikr eserler hakkında bir arîzacık da bu fakir ve âciz talebeniz takdim-i huzur-u fâzılâneleri niyetinde isem de, esasen emel ve gayelerimiz bir olduğu için, Hâfız Ali Efendi kardeşimin şu mektubunun meâlini tekrarla iktifa eylediğimi arz ve hâk-i pâ-yi ekremîlerini öperim, efendim.
Pür-kusûr talebeniz
Hulûsi-i Sâni
Hulûsi-i Sâni
• • •
Lügatler :
âciz : güçsüz, elinden bir şey gelmeyen anlamında, tevazu ifadesi olarak “ben” yerine kullanılan bir söz
arîza : isteklerini arz etme, dile getirme
arz : sunma
âsâr : eserler
aziz : çok değerli, izzetli
berk : şimşek
betâet : ağır olma, yavaşlık
Bismillah : Allah’ın adıyla
civar : çevre, yakın bölge
cüz’î : ferdî, az, küçük
delâlet : işaret
emel : arzu, istek
esasen : aslında
esef : üzüntü, acı
fakir : muhtaç anlamında, tevazu ifadesi olarak “ben” yerine kullanılan bir söz
fesübhânallah : “Allah her türlü eksiklikten sonsuz derecede yücedir” anlamında, hayret ve hayranlığı ifade eden bir söz
fıkra : bölüm, kısa yazı
gayr-ı mekşuf : keşfedilmemiş
hâk-i pâ-yi ekremî : mübarek, değerli ayağın tozu
hakikaten : gerçekten
ihtar : hatırlatma, ikaz
iktifa eyleme : yetinme
iltihak etme : katma
intişar : yayılma
kani olma : belli bir kanaate ulaşma
kazâ : ilçe
keyfiyet-i intişar : Risale-i Nur’un neşredilmesinin nasıl olacağı
malûm-u âlîleri : siz yüce şahsiyetin bilgisi dahilinde
meâl : açıklama
muhit : çevre
muhterem : hürmete lâyık, saygıdeğer
mübarek : bereketli, değerli
müştak : arzulu, çok istekli
nâkıs : eksik
Nur : bütün varlığı aydınlatan, bütün nurlar kendi nurunun zayıf bir gölgesi olan ve her çeşit nuru yaratan Allah
Nurlar : Risale-i Nur
pür-kusûr : çok kusurlu
sâlifü’z-zikr : bahsi geçen, belirtilen
suhulet : kolaylık
takdim-i huzur-u fâzılâne : yüksek huzurunuza sunma
tecellî : görünme, yansıma
tefekkür : Allah’ı tanımayı sonuç verecek şekilde düşünme
teşvik : şevklendirme, isteklendirme
vilâyet : il
arîza : isteklerini arz etme, dile getirme
arz : sunma
âsâr : eserler
aziz : çok değerli, izzetli
berk : şimşek
betâet : ağır olma, yavaşlık
Bismillah : Allah’ın adıyla
civar : çevre, yakın bölge
cüz’î : ferdî, az, küçük
delâlet : işaret
emel : arzu, istek
esasen : aslında
esef : üzüntü, acı
fakir : muhtaç anlamında, tevazu ifadesi olarak “ben” yerine kullanılan bir söz
fesübhânallah : “Allah her türlü eksiklikten sonsuz derecede yücedir” anlamında, hayret ve hayranlığı ifade eden bir söz
fıkra : bölüm, kısa yazı
gayr-ı mekşuf : keşfedilmemiş
hâk-i pâ-yi ekremî : mübarek, değerli ayağın tozu
hakikaten : gerçekten
ihtar : hatırlatma, ikaz
iktifa eyleme : yetinme
iltihak etme : katma
intişar : yayılma
kani olma : belli bir kanaate ulaşma
kazâ : ilçe
keyfiyet-i intişar : Risale-i Nur’un neşredilmesinin nasıl olacağı
malûm-u âlîleri : siz yüce şahsiyetin bilgisi dahilinde
meâl : açıklama
muhit : çevre
muhterem : hürmete lâyık, saygıdeğer
mübarek : bereketli, değerli
müştak : arzulu, çok istekli
nâkıs : eksik
Nur : bütün varlığı aydınlatan, bütün nurlar kendi nurunun zayıf bir gölgesi olan ve her çeşit nuru yaratan Allah
Nurlar : Risale-i Nur
pür-kusûr : çok kusurlu
sâlifü’z-zikr : bahsi geçen, belirtilen
suhulet : kolaylık
takdim-i huzur-u fâzılâne : yüksek huzurunuza sunma
tecellî : görünme, yansıma
tefekkür : Allah’ı tanımayı sonuç verecek şekilde düşünme
teşvik : şevklendirme, isteklendirme
vilâyet : il