Mektubat’ta On Sekizinci Mektup’un başı ve İkinci Mesele-i Mühimmedeki sualinin cevabına bir zeyildir.

2 وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ1 بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ

اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ 3

Aziz, sıddık, muhlis kardeşim Hulûsi Bey; Suallerinize dair bir cevap yazmıştım. Kardeşimiz Hüsrev bir izah istedi. O zât ruhen size benzediği için, onun istizahına sen de iştirak ettiğini tahayyül ettim. Bu zeyli yazdım, size gönderdim.

Hem Keramet-i Gavsiyenin birinci satırına dair bir parça gönderildi, onun âhirine yazarsınız. Hem Keramet-i Gavsiye ile münasebettar bir nükte-i Kur’âniyeyi gönderdik. Meşrebimize muhalif olan bu izhar-ı esrara beni sevk eden mânevî ihtarla kardeşlerimizin sa’ye ziyade şevk ve gayrete gelmelerine bir vesile olmasıdır.

Hakikaten bir vakit fütur, geldi. Tevafuk çıktı, şevki tazelendirdi. Bir zaman yine fütur, baş gösterdi. Keramet-i Gavsiye çıktı, gayreti çok ziyadeleştirdi. Ben bu hâletten anladım ki, izharından hizmetimize zararı yok; olsa olsa nefsime zarardır. Zaten nefsim hizmete feda olmaya hazırdır. Başta muhterem pederiniz, Fethi Bey, Hoca Abdurrahman, Kemaleddin, Ömer Efendi olarak risalelerle alâkadar olan zâtlara selâm ve dua ediyorum ve dualarını istiyorum.
4 اَلْبَاقِى هُوَ الْبَاقِى
Kardeşiniz
Said

• • •

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.
2 : “Hiçbir şey yoktur ki Allah’ı hamd ile tesbih etmesin.” İsrâ Sûresi, 17:44.
3 : Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
4 : Bâkî olan sadece Odur.
Önceki Risale: ( 215 ) / Sonraki Risale: ( 217 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

acip : acaip, harika
beyan : açıklama
edâ : yerine getirme
emniyet : güven
esnaf : tâcir, ticaretle uğraşan
gayet : çok
hakikat : doğru, gerçek
hâmisen : beşincisi
huruf : harfler
ittifak : birleşme
kazâ etme : yerine getirme
mesele-i mühimme : önemli mesele
Nokta : Nokta Risalesi; Mesnevî-i Nuriye’de yer alan bir bölüm
nükte : ince ve derin anlamlı söz
rabian : dördüncü olarak
remiz : işaret
salisen : üçüncü olarak
tebliğ : bildirme
zeyil : ilâve, ek
âhir : en son
aziz : çok değerli, izzetli
fütur : usanç, gevşeklik
hakikaten : gerçekten
hâlet : durum, hâl
ihtar : hatırlatma, ikaz
istizah : açıklama istemek
iştirak : katılma
izah : açıklama
izhar : gösterme, açığa çıkarma
izhar-ı esrar : sırların açığa vurulması
Keramet-i Gavsiye : Seyyid Abdülkadir-i Geylâni’nin kerâmeti
meşreb : hareket tarzı, metot
muhalif : aykırı, zıt
muhlis : samimi, ihlâslı; ibadet ve davranışlarda sadece Allah’ın rızasını gözeten
muhterem : hürmete lâyık, saygıdeğer
münasebettar : alâkalı, ilgili
nefis : bir kimsenin kendisi
nükte-i Kur’âniye : Kur’ân’ın nükteleri, incelikleri
peder : baba
sa’y : çalışma, çabalama, iş
sevk etmek : göndermek
sıddık : çok doğru
tahayyül : hayal
tevafuk : denk gelme, uygunluk
zeyl : ilâve, ek
ziyade : çok, fazla
ziyadeleştirme : artırma, fazlalaştırma
Yükleniyor...