Müzeyyene’nin diğer bir fıkra

Üstadım;
Kıymettar risalelerinizi okuyan, elbette kilitli sandık içinde münevver kalan sönük kalbleri, gümüşten yapılmış altınla yaldızlanmış birer anahtar hükmündeki risalelerle açtığına ve kalbinin kurtulmasına ve parlamasına binaen kemâl-i memnuniyetle Cenâb-ı Mevlâya şükürler ve risalelerin intişarına çalışanlara teşekkürler etmemek kabil değildir. Ah, vefasız dünyanın telâşesi ve elemi ve kederi beni Nurlara hizmetten alıkoyuyor. Hakkıyla çalışamadığımdan ve kardeşlerim gibi Nurlara hizmet edemediğimden kalbim öyle muazzep oluyor ki, tarif edemem. Bugünlerde dediler ki, “Af varmış, Üstad İstanbul’a gidiyormuş” demeleriyle, bir cihette memnun oldum ki, Üstadım esaretten kurtuldu. Ve bir cihette zannettim ki, bütün Atabey’in dağları başıma düşüyor, müteessir oldum. Affınıza ve bedbaht insanların eziyetinden kurtulmanıza teşekkürlerle beraber tebrik ediyorum. Fakat bu nurlu ve kıymetli risalelerin sahibi bizden uzaklaşmasına gönül razı olmuyor. Barla dağlarında bizi ve bu etrafı nurlandıran, bizlerden uzaklaşmamalı. Uzaklaşmasını kim arzu eder? Barla çok bahtiyardır ki, en evvel ve her vakit, o taze ve şirin risaleleri herkesten evvel, bizzat şifahen Üstaddan işitebilirler.
Müzeyyene

• • •
Önceki Risale: ( 239 ) / Sonraki Risale: ( 241 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

ahval : durumlar, haller
bahtiyar : mutlu
bedbaht : kötü bahtlı, talihsiz
binaen : dayanarak
bizzat : şahsen, kendisi
Cenâb-ı Mevlâ : sonsuz şeref ve yücelik sahibi olan Allah
cihet : yön, taraf
ehl-i takvâ : takvâ sahibi
elem : acı, keder
esaret : esirlik, tutsaklık
fıkra : mektup, kısa yazı
gayr-ı ihtiyarî : elinde olmayarak, istemeyerek
hakikî : asıl, gerçek
inşaallah : Allah dilerse, izin verirse
intişar : yayılma
irşad : doğru yolu gösterme
kabil : karşılık
kemâl-i memnuniyet : tam bir memnuniyetlilik, hoşnutluk
kıymettar : kıymetli, değerli
misillû : benzeri, gibi
muazzep : eziyet çeken, sıkıntı gören
münevver : nurlu, aydın
müstakim : doğru yolda olan
mütalâa : dikkatle okuma, inceleme
müteessir olma : üzülme
nurlandırmak : aydınlatmak
Nurlar : Risale-i Nur
risale : küçük çaplı kitap; Risale-i Nur’dan herbir bölüm
Sözler : Risale-i Nur için kullanılan diğer bir ad
şifahen : ağızdan, sözle
şükür : verdiği nimetlerden dolayı Allah’a teşekkürlerini sunma
telâşe : telaş, koşuşturma
Yükleniyor...