بِاسْمِهِ - وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ 1

اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ 2

Aziz, sıddık kardeşim Re’fet Bey; Maşaallah, şimdi siz ümit ettiğim tarzda risaleleri takip ediyorsunuz ve yazıyorsunuz. Senin gibilerin az sa’yi dahi çok hükmündedir. Çünkü, çoklar size itimad edip sizi taklit eder. Sizin gibi ciddî kardeşleri, bu gurbet memleketinde bulduğumdan, burası benim için hakikî bir vatan hükmüne geçti, hakikî vatanımı unutturdu. Yazılan eserlerin yüksekliği, me’haz ve mâden-i kudsîleri olan Kur’ân’dan sonra, sizler gibi muhatapların ciddî iştiyakları ve tam tefehhümleridir. Siz beni bulduğunuzdan bir şükretseniz, ben sizi bulduğumdan dolayı bin şükrediyorum.

Mektubunda İsm-i Âzamı sual ediyorsun. İsm-i Âzam gizlidir. Ömürde ecel, Ramazan’da Leyle-i Kadir gibi, esmâda İsm-i Âzamın istitarı, mühim hikmeti var. Kendi nokta-i nazarımda hakikî İsm-i Âzam gizlidir, havassa bildirilir. Fakat her ismin de âzamî bir mertebesi var ki, o mertebe İsm-i Âzam hükmüne geçiyor. Evliyaların İsm-i Âzamı ayrı ayrı bulması bu sırdandır. Hazret-i Ali’nin (r.a.) Ercûze namında bir kasidesi Mecmuatü’l-Ahzab’da var. İsm-i Âzamı altı isimde zikrediyor. İmam-ı Gazâlî onu Cünnetü’l-Esmâ namındaki risalesinde, Hazret-i Ali’nin zikrettiği ve İsm-i Âzamın muhîti olan o esmâ-i sitteyi şerh ve hassalarını beyan etmiştir. O altı isim de Ferd, Hayy, Kayyûm, Hakem, Adl, Kuddûs’tur.

Keramet-i gaybiyenin ikinci parçasını tashih ederek bir parça daha ilâve ettik, gönderdim. Bedreddin’in sür’atle ileri gitmesi, Kur’ân-ı Hakîmin feyz-i kerametindendir. Cenâb-ı Hak muvaffak etsin.

Hacı İbrahim Efendiye bilhassa selâm ediyorum. Lütfü, Rüşdü, Hafız Ahmed, Sezai Efendilere selâm ediyoruz. Âhiret hemşireme de dua ediyorum. Senin bu defaki mektubun bir parçası Mektubat içine derc edildi.
3 اَلْبَاقِى هُوَ الْبَاقِى
Kardeşiniz
Said Nursî

• • •

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Allah’ın adıyla. “Hiçbir şey yoktur ki Onu övüp tesbih etmesin.” İsrâ Sûresi, 17:44.
2 : Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
3 : Bâkî olan sadece Odur.
Önceki Risale: ( 255 ) / Sonraki Risale: ( 257 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âhiret : öldükten sonraki sonsuz hayat
aziz : çok değerli, izzetli
Cenâb-ı Hak : Hakkın tâ kendisi olan sonsuz şeref ve yücelik sahibi Allah
derc edilme : içine yerleştirilme
feyz-i keramet : kerametin feyzi, bereketi
hakikatli : asıl, gerçek; doğru
hemşire : kız kardeş
hizmet-i Kur’âniye : Kur’ân hizmeti
inşaallah : Allah dilerse, izin verirse
istinsah etme : nüshasını çıkarma, çoğaltma
iştiyak : arzu, istek
keramet-i gaybiye : gelecekle veya bilinmeyen bir şeyle ilgili Allah’ın bir ikramı olarak verilen haberler
Kur’ân-ı Hakîm : her âyet ve sûresinde sayısız hikmet ve faydalar bulunan Kur’ân
muvaffak : başarılı
risale : küçük çaplı kitap; Risale-i Nur’un her bir bölümü
sıddık : çok doğru ve bağlı
sür’at : hız
tashih etme : düzeltme
Adl : herkese hak ettiği şeyi veren ve sonsuz adalet sahibi olan Allah
âzamî : en büyük
aziz : çok değerli, izzetli
beyan etme : açıklama, anlatım
Cünnetü’l-Esmâ : İmâm-ı Gazalî’nin bir eseri
esmâ : Allah’ın isimleri
esmâ-i sitte : Allah’ın altı ismi; Ferd, Hayy, Kayyûm, Hakem, Âdl, Kuddüs
evliya : Allah dostları, velîler
Ferd : bir ve tek olan Allah
Hakem : herbir varlık hakkında küllî, genel hüküm veren ve ona göre yaratıp şekillendiren Allah
hakikî : asıl, gerçek
hassa : nitelik, özellik
havass : âlimler, bilginler; ilmiyle amel edip mâneviyat mertebelerinde yükselmekle makbul ve muteber olan kişiler
Hayy : gerçek hayat sahibi olan ve her canlıya hayat veren Allah
hikmet : herşeyin belirli gayelere yönelik olarak mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması
İsm-i Âzam : Allah’ın bin bir isminden en büyük ve mânâca diğer isimleri kuşatmış olanı
istitar : gizli olma
iştiyak : arzu, istek
itimad etme : güvenme
kaside : övgü şiiri
Kayyûm : herşeyi Kendi varlığıyla ayakta tutan ve varlıklarını devam ettiren Allah
Kuddûs : kusur ve noksanlıklardan uzak, pak ve temiz olan Allah
leyle-i Kadir : Kadir Gecesi
mâden-i kudsî : mukaddes, kutsal mâden
maşaallah : “Allah dilemiş ve ne güzel yapmış”
me’haz : kaynak
Mecmuatü’l-Ahzab : Şeyh Ahmed Ziyaeddin Gümüşhânevi’nin üç ciltlik dua kitabı
mertebe : derece
muhatap : kendisine hitap edilen
muhît : ihata eden, kapsayan
mühim : önemli
nam : ad
nokta-i nazar : görüş, bakış açısı
risale : küçük çaplı kitap; Risale-i Nur’un her bir bölümü
sa’y : çalışma, emek
sıddık : çok doğru ve bağlı
şerh : izah, açıklama; açma, genişletme
şükür : verdiği nimetlerden dolayı Allah’a teşekkürlerini sunma
tefehhüm : farkına varma, anlamaya başlama
zikretme : anma, belirtme
Yükleniyor...