Hüsrev, Üstadının kendi hakkında hiddetini zannedip, bir meseleye dair müteessiren yazdığı mektubundan bir fıkradır.

Sevgili ve kıymetdar Üstadım;
Mektubunuzun mütalâasından mütevellid teessüratım arasında, kalbime çok havâtır hutur ediyordu. Her tarafı ve her hali kusur ve ayıpla dolu talebeniz, sevgili Üstadının ayaklarının altına varlığını sermişti. Belki hergün, bu şiddetten daha büyük bir şiddetle muamele görse ve hattâ Üstadı uğrunda, yüz bin hayatı olsa hepsini bile vermeye bilâ tereddüt hazır olduğunu, sûrî değil, kalbî bir itirafla müheyyadır.

Mücrim talebeniz, senelerden beri Hâlıkından bir hâmi istiyordu. Baştan aşağıya kadar siyahlıklarla dolu olan defter-i a’mâlim tetkik edilse, bu hususta ne kadar tazarru ve niyazım vardır ve ne kadar gözyaşlarım bulunacaktır. Kur’ânî hizmet uğrunda, arzın sekenesi kadar hayatım olsa, her birisini feda etmeyi, ne büyük saâdet ve şeref kabul etmişim.

Ey sevgili Üstadım, ey kıymettâr Hocam, ey senelerden beri aradığım muhterem mürşidim, ey aziz dellâl-ı Kur’ân; Iztıraplarımın sürûra inkılâp etmekte olduğunu hissediyorum. Uzakta olanın kusuru görülmez, tokat yakında olana vurulur. Kalbim bu cümlelere 1 هٰذَا مِنْ فَضْلِ رَبِّى diyor. Fakat dimağımdan silinmeyen birşey varsa, o da aziz Üstadımın elemlerine iştirak etmek idi.

Muhterem mürşidim; Kimin haddi var ki, risalelerin birisine el uzatsın veyahut bir sahifesine dil uzatsın veyahut bir cümlesini tenkit etsin veyahut bir kelimesine, hattâ bir harfine ve belki bir noktasına itirazda bulunsun? Bilâ istisna, her fert istihsan ederken, böyle birşey yapmak için, bu cüreti kimden alayım?

Yok, sevgili Üstadım, müsterih olunuz; senelerden beri çekmekte olduğunuz, kal’abend cezasından pek şedid azâbınıza, bir başka ve mühim elem katılmasına taraftar olanlara bir parça meyletmek şöyle dursun, belki bu halin şiddetle ve belki fedâisi olarak aleyhte olduğuma, vicdanımın tasdiki kâfi bir şahittir.
Ahmed Hüsrev

• • •

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Bu Rabbimin ihsânıdır.
Önceki Risale: ( 273 ) / Sonraki Risale: ( 275 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

arz : dünya
aziz : çok değerli, izzetli
bilâ istisna : istisnasız
bilâ tereddüt : tereddütsüz
cüret : cesaret
defter-i a’mâl : amel defteri
dellâl-ı Kur’ân : Kur’ân’ı ilân eden, Kur’ân’a hizmet eden
dimağ : akıl
elem : acı, keder
fıkra : kısa yazı
Hâlık : her şeyi yaratan Allah
hâmi : koruyucu
havâtır : hâtıralar, düşünceler
hiddet : öfke, kızgınlık
hutur etme : hatıra gelme
inkılâp etme : değişme, dönüşme
istihsan etme : beğenme, güzel bulma
iştirak etmek : katılmak
kıymettar : kıymetli, değerli
muamele : davranış
muhterem : hürmete lâyık, saygıdeğer
mücrim : günahkâr, suçlu
müheyya : hazırlanmış
mürşid : irşad eden, doğru yolu gösteren
mütalâa : dikkatle okuma, inceleme
müteessiren : üzüntülü olarak
mütevellid : meydana gelen, çıkan
niyaz : dua, istek
risale : küçük çaplı kitap; Risale-i Nur’un her bir bölümü
saâdet : mutluluk
sekene : sakinler; bir yerde devamlı oturanlar
sûrî : gösterişte; şeklen
sürûr : sevinç
tazarru : dua, yakarış
teessürat : üzüntüler
tenkit etme : eleştirme
tetkik : inceleme, araştırma
abesiyet : faydasız ve gayesiz oluş
adem : hiçlik, yokluk
âfil : geçici, batıp gidici olan
atâlet : hareketsizlik, tembellik
azâp : acı, sıkıntı, ceza
aziz : çok değerli, izzetli
bâtıl : gerçek dışı, boş
câmid : cansız, katı
ekall : en az
ekmel : daha mükemmel
elem : acı, keder
elhamdü lillâh : Allah’a hamd olsun
eser-i mübarek : mübarek eser
etem : tam, kusursuz
fani : ölümlü, geçici
fedâi : fedakâr, kendini bir hizmete adayan
fıkra : mektup, kısa yazı
firak : ayrılık
Hakîm-i Mutlak : herşeyi belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde yaratan sınırsız hikmet sahibi Allah
hayvaniyet : hayvanlık
iska : sulama, su verme
istinsah etme : kopyasını çıkarma, yazma
kal’abend : bir kale içerisinde yaşamaya mahkum olmuş; esir
karib : yakın
keramet : Allah’ın bir ikramı olarak, Onun sevgili kullarında görünen olağanüstü hâl ve fiil
kısm-ı âzam : büyük bir kısmı
kışır : kabuk
küre-i arz : yerküre, dünya
lüb : öz
menba : kaynak
mezkûr : adı geçen
müsterih olma : gönlü rahat etme
nebean eden : kaynayan, çıkan
nota : bildiri
nüve : çekirdek
revac : rağbet, değer
semli : zehirli
şecere : ağaç
şecere-i kâinat : kâinat ağacı
şedid : şiddetli
şifahane : şifâ bulma yeri, hastane
tâlik edilen : asılan
tasdik : doğrulama, onay
tefessüh : bozulma, kokuşma
tesmiye : isimlendirme
Tiryak Notalar : on beş nota'dan oluşan ve aslı Arapça olarak te'lif edilen Mesnevî-i Nuriye’de yer alan Zühre Risalesidir. Daha sonra On Yedinci Lem'a olarak Türkçe’ye tercüme edilmiştir.
turra : mühür, nişan
zahir : açık, âşikar
zâil : geçip gidici, yok olucu
zillet : alçaklık, aşağılık
Yükleniyor...