بِاسْمِهِ - وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ 1

اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ بِعَدَدِ عَاشِرَاتِ دَقَائِقِ اَيَّامِ الْفِرَاقِ 2

Aziz, sıddık, muhlis, halis kardeşim; Evvelâ: Sizin bayramınızı ve nurlarla ciddî iştigalinizi ve daima birinciliği Nur dersinde ve sadakatinde muhafaza etmenizi, bütün ruh u canımla tebrik ederim.

Saniyen: Hiç merak etme, seninle muhabere mânen devam eder. Bütün mektuplarımda “Aziz, sıddık kardeşlerim” dediğim zaman, muhlis Hulûsi saff-ı evvel muhatapların içindedir.

Salisen: Nurlar pek parlak ve galibane fütuhatı geniş bir dairede devam ediyor. Sırran tenevveret sırrıyla, perde altında daha ziyade işliyor. İki makine, bin ve beş yüz kalemli iki kâtip olmasıyla, inşaallah zemin yüzünü de ışıklandıracak derecede ders verecek.

Kardeşim, ben de senin fikrindeyim ki, Nur hizmeti için kader-i İlâhî seni gezdiriyor. En muhtaç yerlere sevk eder. Hususan, o havali, memleketim, güzel levha-i hakikatin lâhikalarına geçirmek için, Nur şakirtlerine gönderdik. O civarda Nurlarla alâkadar zâtlara selâm. Biraderzadem Nihad’ın gözlerinden öperim. O da babasıyla beraber daima duamdadır.
اَلْبَاقِى هُوَ الْبَاقِى
Seni unutmayan hasta kardeşiniz
Said Nursî

• • •

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Onun adıyla. “Hiçbir şey yoktur ki Allah’ı hamd ile tesbih etmesin.” İsrâ Sûresi, 17:44.
2 : Ayrılık günlerindeki dakikaların günleri adedince Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
Önceki Risale: ( 288 ) / Sonraki Risale: ( 290 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

alâkadar : alâkalı, ilgili
aziz : çok değerli, izzetli
biraderzade : kardeş oğlu, yeğen
civar : çevre
evvelâ : ilk olarak, öncelikle
fütuhat : fetihler, zaferler
galibane : çoğunlukla
halis : içten, samimi
havali : mahalle, etraf
hususan : bilhassa, özellikle
inşaallah : Allah dilerse, izin verirse
iştigal : meşgul olma
kader-i İlâhî : Allah’ın meydana gelecek hadiseleri olmadan önce takdir etmesi, plânlaması
kâtip : yazan, yazıcı
lâhika : Bediüzzaman ve talebelerinin mektuplarından oluşan kitaplar
levha-i hakikat : hakikat levhası
mânen : mânevî olarak
muhabere : haberleşme, konuşma
muhafaza etme : koruma
muhatap : kendisine hitap edilen, konuşulan
muhlis : ihlâslı; ibadet ve davranışlarda sadece Allah’ın rızasını gözeten
ruh u can : ruh ve canla, büyük bir istekle
sadakat : bağlılık, sebat
saff-ı evvel : ilk saf, ilkler
salisen : üçüncü olarak
saniyen : ikinci olarak
sıddık : çok doğru ve bağlı
sırren tenevveret : gizli ve sır perdesi altında parlama, hizmeti yaygınlaştırma
şakirt : talebe, öğrenci
zemin : yer, dünya
ziyade : çok, fazla
Yükleniyor...