2 وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ1 بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ

اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَداً دَاۤئِمًا 3

Aziz, sıddık, muhlis kardeşim ve iman hizmetinde sebatkâr, metin arkadaşım; Evvelâ kat’iyen bil, sen eski mevkiini Nur dairesinde tam muhafaza ediyorsun. Ve seninle muhabere hiç kesilmemiş. Ben kardeşlere yazdığım mektubumda “Aziz, sıddık” dediğim vakit, daima saff-ı evvelde Hulûsi de muhataptır. Senin bu ağır şerait altındaki nurlu hizmetlerine bin bârekâllah deriz. Ve bu biçare hasta kardeşine ettiğin çok yüksek duana binler âmin deyip, Allah senden razı olsun, sizi tebrik ederiz.

Saniyen: Lillâhilhamd, Nurların her tarafta fütuhatları var. En ehemmiyetli yerlere sizin gibi kahramanlar gönderiliyor. O havalide ve Kars’ta Nurlarla alâkadar kardeşlere, hususan biraderzadem Nihad’a çok selâm ve selâmetlerine dua edip dualarını isteriz. Buradaki nurcular size arz-ı hürmetle çok selâm ediyorlar.
4 اَلْبَاقِى هُوَ الْبَاقِى
Kardeşiniz ve seni unutmayan
Said Nursî

• • •

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.
2 : “Hiçbir şey yoktur ki Allah’ı hamd ile tesbih etmesin.” İsrâ Sûresi, 17:44.
3 : Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketi ebediyen, dâima üzerinize olsun.
4 : Bâkî olan sadece Odur.
Önceki Risale: ( 290 ) / Sonraki Risale: ( 292 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

alâkadar : alâkalı, ilgili
âmin : Âllah’ım kabul eyle”
arz-ı hürmet : hürmet etme, saygı sunma
aziz : çok değerli, izzetli
bârekâllah : Allah hayırlı ve bereketli kılsın
biçare : çaresiz
biraderzade : kardeş oğlu, yeğen
ehemmiyetli : önemli
evvelâ : ilk olarak, öncelikle
fütuhat : fetihler, zaferler
havali : mahalle, etraf
hususan : bilhassa, özellikle
kat’iyen : kesin olarak
lillâhilhamd : Allah’a hamd olsun
metin : sağlam, kuvvetli
mevki : konum
muhabere : haberleşme, görüşme
muhafaza etme : koruma
muhatap : kendisine hitap edilen, konuşulan
muhlis : ihlâslı; ibadet ve davranışlarda sadece Allah’ın rızasını gözeten
saff-ı evvel : ilk saf, ilkler
saniyen : ikinci olarak
sebatkâr : sebat eden, sağlam
selâmet : esenlik, rahatlık
sıddık : çok doğru ve bağlı
şerait : şartlar, koşullar
Yükleniyor...