Nur’un makinistleri, Medresetü’z-Zehrânın faal, muktedir şakirtlerinden Terzi Mehmed, Halil İbrahim, mâsumların küçük kahramanlarından Talât ve arkadaşları hem bizleri, hem bütün Nur şakirtlerini memnun ettikleri gibi, inşaallah ileride bu memlekete, bu hizmet-i Nuriyeyle çok büyük faide ve netice verecekler.

Sordukları mesele-i şer’iye ise, şimdiki mesleğimiz ve halimiz, o meselelerle meşgul olmaya müsaade etmiyor. Yalnız bu kadar var ki:

Ruhsat-ı şer’iye olan kasr-ı namaz ve takdim tehir, vesait-i nakliye bir kararda olmadığı için, onlara bina edilmez. Belki, kaide-i şer’iye olan kasr-ı namaz, sabit olan mesafeye bina edilebilir.

Eğer denilse ki, tayyareyle ve şimendiferle bir saatte giden, zahmet çekmiyor ki, ruhsata müstehak olsun.

Elcevap: Tayyare ve şimendiferde abdest alıp vaktinde namazını kılmak, yayan serbest gidenlerden daha ziyade müşkülât bulunduğu için, ruhsata sebebiyet verir.

Her neyse, şimdilik bu kadar yazılabildi. Bu mesele-i şer’iyeyi ulema-i İslâm halletmişler, bize ihtiyaç bırakmamışlar. Şimdi hazır Doktor Hayri ve Terzi Mustafa, kendi hisselerine arz-ı hürmet ve selâm ederler.
Said Nursî

• • •
Önceki Risale: ( 292 ) / Sonraki Risale: ( 294 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

arz-ı hürmet : hürmet etme, saygı sunma
aziz : çok değerli, izzetli
bina etme : üzerine kurma
Cenâb-ı Hak : Hakkın ta kendisi olan sonsuz şeref ve yücelik sahibi Allah
faal : çalışkan, hareketli
hizmet-i Nuriye : Risale-i Nur hizmeti
inayet : yardım
inşaallah : Allah dilerse, izin verirse
kaide-i şer’iye : şer’i kural, İslâmiyet’in ortaya koyduğu kural
kasr-ı namaz : namazın kısaltılması; yolculukta 4 rekâtlık farz namazların 2 rekât olarak kılınması
mesele-i şer’iye : şer’î mesele, şeriat ile ilgili mesele; fıkhî mesele
muktedir : gücü yeten, yapabilen
müstehak olma : hak etme, lâyık olma
müşkülât : zorluklar, güçlükler
Nur şakirt : Risale-i Nur talebeleri
ruhsat : izin, müsaade
ruhsat-ı şer’iye : dinin verdiği izin
sebebiyet verme : sebep olma
şimendifer : tren
tahattur edilme : hatırlanma
takdim tehir : öne alma-sonraya bırakma; yolculukta öğleyi ikindi vaktinde, akşamı yatsı vaktinde kılmaya tehir denilir. Bunun zıttı ise takdimdir.
tayyare : uçak
ulema-i İslâm : İslâm âlimleri
vesait-i nakliye : taşıma araçları
ziyade : çok, fazla
şakirt : talebe, öğrenci
Yükleniyor...