Metindeki Lügatları
Bu Risaleye Ait Soru Cevaplar
Lügat Listesi
Lügatler :
arş : en yüksek gök tabakası
bab : bölüm
bidâa : sermaye, ilim seviyesi
cehalet : cahillik, bilgisizlik
Cenâb-ı Hak : Hakkın tâ kendisi olan, şeref ve yücelik sahibi Allah
cihan : dünya, âlem
cihan-kıymet : cihan kıymetinde, çok değerli
cür’et : cesâret
dekaik-i hikmet : hikmet incelikleri
dermeyan : görüş belirtme, ileri sürme
ferman-ı mübîn : herşeyi ap açık gösteren ferman, buyruk
fevkinde : üstünde
fıkra : kısa yazı
hakaik-i ilmiye : ilme ait gerçekler, esaslar
hakikî : gerçek, asıl
hasebiyle : dolayısıyla
hâvi : içine alan
idrak edebilme : anlama, kavrama
istifade etme : faydalanma
istifâza : feyiz alma; ilim, irfan ve mânevî zenginlik kazanma
istifsar : yorum isteğinde bulunma
kıraat etme : okuma
kıymettar : kıymetli, değerli
kudret : güç, iktidar
Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyân : açıklamalarıyla akılları benzerini yapmaktan âciz bırakan Kur’ân
muarrif-i hakikî : gerçek tarif edici, öğretici
mübarek : bereketli, değerli
mükerreren : defalarca, tekrar ile
müstefid olma : faydalanma, yararlanma
mütalâa : dikkatli okuma, inceleme
nimet : iyilik, ihsan
serd : sözü peş peşe ve güzel bir edâ ile söyleme
tarsin edilme : sağlamlaştırılma, kuvvetleştirilme
tezyin edilme : süslenme
vuzuh-u etemm : tam bir açıklık, berraklık
bab : bölüm
bidâa : sermaye, ilim seviyesi
cehalet : cahillik, bilgisizlik
Cenâb-ı Hak : Hakkın tâ kendisi olan, şeref ve yücelik sahibi Allah
cihan : dünya, âlem
cihan-kıymet : cihan kıymetinde, çok değerli
cür’et : cesâret
dekaik-i hikmet : hikmet incelikleri
dermeyan : görüş belirtme, ileri sürme
ferman-ı mübîn : herşeyi ap açık gösteren ferman, buyruk
fevkinde : üstünde
fıkra : kısa yazı
hakaik-i ilmiye : ilme ait gerçekler, esaslar
hakikî : gerçek, asıl
hasebiyle : dolayısıyla
hâvi : içine alan
idrak edebilme : anlama, kavrama
istifade etme : faydalanma
istifâza : feyiz alma; ilim, irfan ve mânevî zenginlik kazanma
istifsar : yorum isteğinde bulunma
kıraat etme : okuma
kıymettar : kıymetli, değerli
kudret : güç, iktidar
Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyân : açıklamalarıyla akılları benzerini yapmaktan âciz bırakan Kur’ân
muarrif-i hakikî : gerçek tarif edici, öğretici
mübarek : bereketli, değerli
mükerreren : defalarca, tekrar ile
müstefid olma : faydalanma, yararlanma
mütalâa : dikkatli okuma, inceleme
nimet : iyilik, ihsan
serd : sözü peş peşe ve güzel bir edâ ile söyleme
tarsin edilme : sağlamlaştırılma, kuvvetleştirilme
tezyin edilme : süslenme
vuzuh-u etemm : tam bir açıklık, berraklık
Yine Hakkı Efendinindir.
İşbu cihan-kıymet eserin mütalâasında nasıl bulduğumuz istifsar buyuruluyor. Dekaik-i hikmet ve hakaik-i ilmiyeyle tezyin ve tarsin edilmiş olan yüksek eser hakkında bir mütalâa serd etmek, bidâamın fevkindedir.
Hakkı
• • •
Lügatler :
arş : en yüksek gök tabakası
bab : bölüm
bidâa : sermaye, ilim seviyesi
cehalet : cahillik, bilgisizlik
Cenâb-ı Hak : Hakkın tâ kendisi olan, şeref ve yücelik sahibi Allah
cihan : dünya, âlem
cihan-kıymet : cihan kıymetinde, çok değerli
cür’et : cesâret
dekaik-i hikmet : hikmet incelikleri
dermeyan : görüş belirtme, ileri sürme
ferman-ı mübîn : herşeyi ap açık gösteren ferman, buyruk
fevkinde : üstünde
fıkra : kısa yazı
hakaik-i ilmiye : ilme ait gerçekler, esaslar
hakikî : gerçek, asıl
hasebiyle : dolayısıyla
hâvi : içine alan
idrak edebilme : anlama, kavrama
istifade etme : faydalanma
istifâza : feyiz alma; ilim, irfan ve mânevî zenginlik kazanma
istifsar : yorum isteğinde bulunma
kıraat etme : okuma
kıymettar : kıymetli, değerli
kudret : güç, iktidar
Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyân : açıklamalarıyla akılları benzerini yapmaktan âciz bırakan Kur’ân
muarrif-i hakikî : gerçek tarif edici, öğretici
mübarek : bereketli, değerli
mükerreren : defalarca, tekrar ile
müstefid olma : faydalanma, yararlanma
mütalâa : dikkatli okuma, inceleme
nimet : iyilik, ihsan
serd : sözü peş peşe ve güzel bir edâ ile söyleme
tarsin edilme : sağlamlaştırılma, kuvvetleştirilme
tezyin edilme : süslenme
vuzuh-u etemm : tam bir açıklık, berraklık
bab : bölüm
bidâa : sermaye, ilim seviyesi
cehalet : cahillik, bilgisizlik
Cenâb-ı Hak : Hakkın tâ kendisi olan, şeref ve yücelik sahibi Allah
cihan : dünya, âlem
cihan-kıymet : cihan kıymetinde, çok değerli
cür’et : cesâret
dekaik-i hikmet : hikmet incelikleri
dermeyan : görüş belirtme, ileri sürme
ferman-ı mübîn : herşeyi ap açık gösteren ferman, buyruk
fevkinde : üstünde
fıkra : kısa yazı
hakaik-i ilmiye : ilme ait gerçekler, esaslar
hakikî : gerçek, asıl
hasebiyle : dolayısıyla
hâvi : içine alan
idrak edebilme : anlama, kavrama
istifade etme : faydalanma
istifâza : feyiz alma; ilim, irfan ve mânevî zenginlik kazanma
istifsar : yorum isteğinde bulunma
kıraat etme : okuma
kıymettar : kıymetli, değerli
kudret : güç, iktidar
Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyân : açıklamalarıyla akılları benzerini yapmaktan âciz bırakan Kur’ân
muarrif-i hakikî : gerçek tarif edici, öğretici
mübarek : bereketli, değerli
mükerreren : defalarca, tekrar ile
müstefid olma : faydalanma, yararlanma
mütalâa : dikkatli okuma, inceleme
nimet : iyilik, ihsan
serd : sözü peş peşe ve güzel bir edâ ile söyleme
tarsin edilme : sağlamlaştırılma, kuvvetleştirilme
tezyin edilme : süslenme
vuzuh-u etemm : tam bir açıklık, berraklık