Şu fıkra Re’fet Beyin mektubundandır.

Sözleriniz mürşidâne ve çok yüksek olduğundan, gayet dikkatli ve tahlil ederek okunmak icap ediyor. Serd eylediğiniz delâil-i akliye ve mantıkiye o kadar tatlı ve hayret-bahştır ki, insan okudukça okuyor ve nâmütenahi bir zevk-i mânevî hissederek hiç elinden bırakmak istemiyor. Bu sebeple, bir defa okumak kâfi değil. Hepsi yanında bulunup daima okumalıdır.
Re’fet

• • •
Önceki Risale: ( 50 ) / Sonraki Risale: ( 52 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

bînazîr : eşsiz, benzersiz
Cenâb-ı Hak : Hakkın tâ kendisi olan, şeref ve yücelik sahibi Allah
daima : devamlı, sürekli
delâil-i akliye ve mantıkiye : aklî ve mantıkî deliller; akıl ve mantığa uygun deliller
emsal : benzerler
fıkra : kısa yazı
gayet : çok
Habib-i Zîşân : şânlı ve sevgili Peygamberimiz (a.s.m.)
hayret-bahş : hayret veren
ihraç : çıkarma
istidadsız : kabiliyetsiz, yeteneksiz
kâfi : yeterli
kasır : kısa
lisan : dil
mücevherât : mücevherler, kıymetli taşlar
mürşidâne : irşad edici olarak, hak ve doğru yolu göstererek
nâmütenahi : sonsuz, sınırsız
Re’fet/Re’fet Bey :
Sabri :
semere : meyve; Tûbâ Ağacının meyveleri hükmünde olan Risale-i Nur Külliyatı
serd eylemek : sözü peş peşe ve güzel bir edâ ile söyleme
sergi-i Rabbâniye ve Muhammediye : bütün âlemlerin Rabbi olan Allah’ın ve Peygamber Efendimizin tanıtıldığı sergi
Sözler : Risale-i Nur için kullanılan diğer bir ad
şecere-i tûbâ : tûbâ ağacı; Tûbâ ağacına benzeyen Kur’ân-ı Kerim
tahlil : analiz, çözümleme
teşhir : sergileme
vaz eden : koyan
zât-ı Üstadâne : bir hürmet ve saygı ifadesi olarak “siz Üstadımız” anlamında kullanılan bir kelime
zevk-i mânevî : mânevî zevk, lezzet
Yükleniyor...