Hüsrev’in bir fıkrasıdır.

Sevgili ve muhterem Üstadım efendim;
Bizi maddî ve mânevî tenvir eden, yükselten ve erişilmez feyizlere müstağrak kılan risalelerinize mâlikiyetimden ve lâyık olmadığım halde, bu şerefe nâiliyetimden dolayı, Cenâb-ı Hakka bînihâye teşekkür etmekte, gerek bu şerefe nâil olmaklığıma vesile olduğunuzdan ve gerekse âtiyen bu hususta üzerimize terettüp eden vazife-i Kur’âniyede muvaffakıyet kazanacağımızı tebşir etmekte olduğunuzdan dolayı, duyduğum pek büyük bir sürurla müftehirim. Üstadım, hakkınızda, hatırınıza gelmeyen nimetlerin en güzeliyle dünyevî ve uhrevî mes’ut olmanızı her vakit için dua etmekteyim.

Muhterem Üstadım, sizi özlemiştim. Aradaki hâinlerin her hususta engel olmaları, şüphesiz çok müteessir ediyor. Bugünkü hal yüreklerimizi sızlatıyor, fakat elimizden birşey gelmiyor. Nur deryasının feyizli risaleleri kimin eline geçerse, o zâtı kendine ciddî olarak raptettiği gibi, müştaklar ve ehil olanlar arasında dolaşıyor.

اَلْحَمْدُ ِللّٰهِ هٰذَا مِنْ فَضْلِ رَبِّى 1

Hüsrev

• • •

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Elhamdü lillâh. Bu Rabbimin bir ihsanıdır.
Önceki Risale: ( 75 ) / Sonraki Risale: ( 77 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

alâkadar eden : ilgilendiren
âtiyen : daha sonra
binihâye : nihâyetsiz, sınırsız
Cenâb-ı Hak : Hakkın tâ kendisi olan, şeref ve yücelik sahibi Allah
dimağ : akıl
dünyevî : dünya ile ilgili
ehil : layık
feyiz : mânevî bereket, bolluk
feyizli : bereketli, bol
fıkra : kısa yazı
hakikat : gerçek, asıl, esas
irsal buyurma : gönderme
istinsah etmek : yazarak çoğaltmak
maddî : gözle görülen
mâlikiyet : sahiplik
mesâil : meseleler
muhterem : saygıdeğer
muvaffakiyet : başarı
müftehir : iftihar etme, gururlanma
münderecât : muhtevâ, içindekiler
müstağrak kılan : gark eden, daldıran
müstefid olmak : istifade etmek, faydalanmak
müştak : aşık, düşkün
müteessir etmek : etkilemek, üzmek
nâil olmak : elde etmek, erişmek
nâiliyet : erme, erişme
nimet : iyilik, lütuf, ihsan
Nur deryası : Risale-i Nur denizi
nüsha : kopya
raptetme : bağlama
risale : küçük çaplı kitap; Risale-i Nur’un her bir bölümü
sürur : mutluluk
tebşir etmek : müjdelemek
tenvir eden : nurlandıran, aydınlatan
terettüp eden : ortaya çıkan
uhrevî : âhirete ait
vazife-i Kur’âniye : Kur’ân hizmeti
vesile olmak : aracı olmak
Yükleniyor...