2 اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ1 بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ

Aziz, sıddık kardeşlerim; Bu şuhur-u mübarekede, Nurcuların şirket-i mâneviyesine inşaallah pek çok kudsî servet girecek. Herbir Nurcu, binler lisanla ve yüzer kalemle çalışacak gibi kâr kazanacak. Ve bu mübarek ve çok bereketli aylarda beş tarzda ibadet sayılabilen kalemle Zülfikâr-ı Mu’cizat mecmuasına hizmet edenler, tam bahtiyardırlar. Fakat yazıdan ziyade, sıhhatine dikkat etmek lâzım ve elzemdir. Bugün de tatlı iki mânidar tevafuku gördüm. Kanaatım geldi ki, benim bugünlerde zahmetler içinde Asâ-yı Mûsâ tashihinde sıkıntılarıma mukabil, inayet-i İlâhiye ücretimi ve tayınatımı şirin bir surette veriyor.

Birisi: Kahraman Tahirî’nin teberrük olarak getirdiği tatlı lokmalar, acip bir bereketle, hergün ikişer üçer yediğim halde bitmiyordu. Hayret ederdim. Bugün âdetimle iki alacaktım; baktım yalnız iki tane kalmış. İktisat için birisini aldım. Aynı saatte, Hıfzı’nın iki mâsum evlâdının, bir kutu içinde yazdıkları nüshalar altında şekerden, ekmekten, aynen Tahirî’nin lokmaları gibi, hem onun miktarında elime verildi. Ben bu tatlı tevafuktan zevk alırken, dünkü gün, aynı saatte çok hararetim vardı, çok su içiyordum. Canım üryani erik hoşafı istedi. Ben bilmiyordum, unutmuştum; şiddetli bir arzuyla hararetimi teskin edecek eskide alıştığım ve çok istimal ettiğim üryani erik, bir kutu içinde ve Âsiye’nin has arkadaşlarından Nurcu Şerife Hanımın şekeriyle elime verildi. Ben de bu çok tatlı tevafukun hatırı için hem mâsumların, hem onların teberrüklerini yüz misli kadar kabul ettim. Umumunuza binler selâm.
Said Nursî

• • •

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.
2 : Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
Önceki Risale: ( 108 ) / Sonraki Risale: ( 110 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

aziz : çok değerli, izzetli, saygın
sıddık : çok doğru ve bağlı
şuhur-u mübareke : mübarek aylar
şirket-i mâneviye : mânevî şirket, ortaklık
inşaallah : Allah izin verirse
kudsî : mukaddes, yüce, kutsal
lisan : dil
bereket : bolluk
mecmua : belli bir konuda yazılan yazıların toplandığı eser, kitap, dergi
bahtiyar : talihli, mutlu
sıhhat : sağlamlık, doğruluk, sağlık
elzem : çok gerekli
mânidar : mânâlı, anlamlı
tevafuk : denk gelme, uygunluk
kanaati gelme : razı olma, inanma
tashih : düzeltme
mukabil : karşılık
inâyet-i İlâhiye : Allah’ın inâyeti, yardımı
tayınat : erzak, yiyecekler
suret : biçim
teberrük : bereket vesilesi
acip : acayip, tuhaf
iktisat : tutumluluk
mâsum : günahsız, suçsuz; çocuk
nüsha : yazılı bir şeyden çıkarılan kopya
üryani erik : ince kabuklu erik türü
hararet : susama, susuzluk
teskin etme : dindirme, rahatlama
istimal : kullanma
has : özel; çok yakın
misli : katı
umum : bütün
Yükleniyor...