Hüsrev’i tashihte ve tevzide ve tedbirde ve muhaberede ve Nurların neşir ve yetiştirmesinde tebrik ve muvaffakiyetine dua ederiz. Bu ehemmiyetli vazifelerle beraber, yine o şirin ve parlak kaleminin yazılarını çok nüshalarda görüyoruz. Hem müstakil nüshaları da yazıyor, mektubundan anlıyorum.

Şimdi birden medrese-i Nuriyenin (Sava) Hacı Hafız Mehmed, merhum Hafız Mehmed ve kardeşleri ve Mehmed’leri ve Ahmed’leri ve mâsum Nurcuları ve mübarek ihtiyar ve sâir kahraman, şakirtlerini düşündüm. Hayatım müddetince ona yakın olmak bütün canımla istedim ve vefattan sonra onların mezaristanında defnolmamı arzuladım.

Birden ihtar edildi ki: “Gerçi Medresetü’z-Zehranın merkezi olan Isparta Vilâyetinde maddeten bulunmak çok cihetle fâideli, saadetlidir; fakat Nurun mesleği ve Nurcuların meşrebi cihetiyle daima berabersiniz. Zaman ve mekân, perde olamazlar. Şarkta, garpta, şimalde, cenupta, dünyada, berzahta bulunsanız, mânen bir mecliste, beraber sayılırsınız. Onların mânevî yardımları daima birbirine oluyor ve sana da gelir” diye beni teskin etti.

Ben dedim: Madem şimdi her tarafta Nurlara kuvvetli ve kesretli eller sahip çıkıyorlar ve tam muhafaza ve neşrine çalışıyorlar, elbette ben bir parça istirahat etsem tembellik olmaz.
• • •
Önceki Risale: ( 112 ) / Sonraki Risale: ( 114 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

tâziye : başsağlığı, tesellî
hissedar : pay sahibi
tebliğ : bildirme
saniyen : ikinci olarak
alâkadar : alâkalı, ilgili
hakikat : gerçek, doğru
vaaz : dinî konular üzerinde konuşup nasihat etme
tashih : düzeltme
nüsha : yazılı bir şeyden çıkarılan kopya
umum : bütün, herkes
tevzi : dağıtma
muhabere : haberleşme, konuşma
neşir : yayılma, yayma
muvaffakiyet : başarı
müstakil : bağımsız
medrese-i Nuriye : Risale-i Nur’un okunduğu yer
merhum : rahmete kavuşmuş, vefat etmiş
mâsum : günahsız, suçsuz; çocuk
sâir : diğer
şakirt : talebe, öğrenci
mezaristan : mezarlık
defnolma : gömülme
ihtar : hatırlatma, uyarı
saadet : mutluluk
meşreb : hareket tarzı, metod
şark : doğu
Yükleniyor...