Aziz, sıddık kardeşlerim; Evvelâ: Geçen mübarek Leyle-i Berâtınızı ve gelecek Ramazan-ı Şerifinizi tebrik ederiz. Bu sene, Berat Gecesi, Nurcular hakkında çok bereketli ve kerametli olduğuna bir emaresini hayretle gördük. Şöyle ki:

Ben, Berat Gecesinden az evvel Asâ-yı Mûsâ tashihiyle meşgulken, bir güvercin pencereye geldi, bana baktı. Ben dedim: “Müjde mi getirdin?” İçeriye girdi, güya eskiden dost idik gibi, hiç ürkmedi. HAŞİYE Asâ-yı Mûsâ üstüne çıktı, üç saat oturdu. Ekmek, pirinç verdim, yemedi. Tâ akşama kaldı, sonra gitti, tekrar geldi. Berât gecesinde, tâ sabaha kadar yanımda kaldı. Ben yatarken başıma geldi, Allahaısmarladık nevinden başımı okşadı, sonra çıktı gitti. İkinci gün, ben teessüf ederken, yine geldi, bir gece daha kaldı. Demek bu mübarek kuş, hem Asâ-yı Mûsâ’yı, hem Berâtımızı tebrik etmek istedi.
• • •

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

HAŞİYE : Evet, biz gözümüzle gördük. Nureddin (Evet) Mehmed (Evet) İsmail (Evet)
Önceki Risale: ( 113 ) / Sonraki Risale: ( 115 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

garp : batı
şimal : kuzey
cenup : güney
berzah : öldükten sonra ruhların gittiği, dünya ile âhiret arasındaki âlem
teskin etme : rahatlatma
kesretli : pek çok
muhafaza : koruma, saklama
neşir : yayma
aziz : çok değerli, izzetli
sıddık : çok doğru ve bağlı
evvelâ : birincisi
Leyle-i Berât : Berât gecesi
Ramazan-ı Şerif : mübarek Ramazan ayı
keramet : Allah’ı bir ikramı olarak görülen olağanüstü şey
emare : belirti, işaret
tashih : düzeltme
haşiye : dipnot, açıklayıcı not
nev : çeşit, tür
teessüf : üzülme, hayıflanma
berât : temize çıkma, suçsuz olduğunun anlaşılması
hüsn-ü zan : güzel düşünce
senâ : övme, methetme
tebdil : değiştirme
ihanet : hakaret etme, aşağılama
teveccüh-ü âmme : herkesin ilgisi ve sevgisi
Yükleniyor...