Hem meselâ 1 لَوْلاَكَ لَوْلاَكَ لَمَا خَلَقْتُ اْلأَفْلاَكَ beyanında “Bu hitap zahiren Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâma müteveccih ise de, zımnen hayata ve zevilhayata râcidir” fıkrası, tâdile muhtaçtır. Çünkü, küllî hakikat-ı Muhammediye (a.s.m.) hem hayatın hayatı, hem kâinatın hayatı, hem İsm-i Âzamın tecellî-i âzamının mazharı ve bütün zîruhların nuru ve kâinatın çekirdek-i aslîsi ve gaye-i hilkati ve meyve-i ekmeli olmasından, o hitap doğrudan doğruya ona bakar. Sonra hayata ve şuura ve ubudiyete onun hesabına nazar eder.
Hem meselâ, felsefeye temas eden bazı cümleler, “Mürur-u zamanla kabuk bağlamış, sonra toprağa inkılâp etmiş, sonra nebatat husule gelmiş, sonra hayvanat vücuda gelmiş” gibi tâbirler, îcad ve hilkat-i İlâhî noktasında felsefîdir ki, Risale-i Nur’un san’at ve icad-ı İlâhî cihetindeki beyanatına münasip düşmüyor.
Kardeşim Abdülmecid; Her neyse, bu küçücük kusurla beraber, sen, haşir hakkında, Nur’un emsalsiz hüccetlerinden tam ve mükemmel bir ders alıp, Eski Said’in mümtaz bir şakirdi olduğun gibi, inşaallah Risale-i Nur’un dahi mükemmel bir şakirdi ve dikkatli bir muallimi olacağına kuvvetli bir hüccettir. Ben müsait bir vakitte bazı kelimeleri ya ıslah ve tâdil ederek “Haşir Meselesine Bir İzahlı Haşiye” namında Lâhikaya dercetmek için senin gibi Nurdan tam ders alanlara göndereceğim. Sen evlâtlarınla beraber Fuad, hergün dualarımda ve mânevî yanımda bulunuyorsunuz. Ve senin şimdi vazife-i resmiye cihetiyle çocuklara Kur’ân-ı Azîmüşşânı okutmanı bütün ruh u canımla tebrik ediyorum. Bin bârekâllah derim.
Hem civarınızda, hem memlekette bütün dost ve akrabalara selâmımı tebliğ ediniz. Şimdi Zülfikar-ı Mu’cizât ve Asâ-yı Mûsâ mecmuaları teksir makinasıyla iki merkezde tab edilmesinden sen bütün kuvvetinle ve tashih cihetinde güzel kaleminle ve dikkatli ilmin ile tam alâkadar ol.
Hem meselâ, felsefeye temas eden bazı cümleler, “Mürur-u zamanla kabuk bağlamış, sonra toprağa inkılâp etmiş, sonra nebatat husule gelmiş, sonra hayvanat vücuda gelmiş” gibi tâbirler, îcad ve hilkat-i İlâhî noktasında felsefîdir ki, Risale-i Nur’un san’at ve icad-ı İlâhî cihetindeki beyanatına münasip düşmüyor.
Kardeşim Abdülmecid; Her neyse, bu küçücük kusurla beraber, sen, haşir hakkında, Nur’un emsalsiz hüccetlerinden tam ve mükemmel bir ders alıp, Eski Said’in mümtaz bir şakirdi olduğun gibi, inşaallah Risale-i Nur’un dahi mükemmel bir şakirdi ve dikkatli bir muallimi olacağına kuvvetli bir hüccettir. Ben müsait bir vakitte bazı kelimeleri ya ıslah ve tâdil ederek “Haşir Meselesine Bir İzahlı Haşiye” namında Lâhikaya dercetmek için senin gibi Nurdan tam ders alanlara göndereceğim. Sen evlâtlarınla beraber Fuad, hergün dualarımda ve mânevî yanımda bulunuyorsunuz. Ve senin şimdi vazife-i resmiye cihetiyle çocuklara Kur’ân-ı Azîmüşşânı okutmanı bütün ruh u canımla tebrik ediyorum. Bin bârekâllah derim.
Hem civarınızda, hem memlekette bütün dost ve akrabalara selâmımı tebliğ ediniz. Şimdi Zülfikar-ı Mu’cizât ve Asâ-yı Mûsâ mecmuaları teksir makinasıyla iki merkezde tab edilmesinden sen bütün kuvvetinle ve tashih cihetinde güzel kaleminle ve dikkatli ilmin ile tam alâkadar ol.
Kardeşiniz
Said Nursî
Said Nursî
• • •
Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:
1 : “Sen olmasaydın ben âlemleri yaratmazdım.” Ali el-Kâri, Şerhü’ş-Şifâ: 1:6; Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ: 2:164. Ayrıca el-Hâkim’in el-Müstedrek’inde bu mânâyı teyit eden şu sahih hadis naklediliyor: “Peygamber Efendimiz buyurdu: Allah İsâ’ya (a.s.) şöyle vahyetti, ‘Ey İsâ, Muhammed’e iman et. Ümmetine de emret ki onlardan ona ulaşanlar da iman etsinler. Muhammed olmasaydı Âdem’i yaratmazdım. Muhammed olmasaydı Cennet ve Cehennemi yaratmazdım. Su üzerinde Arşı yarattığımda arş çırpındı. Üzerine Lâ ilâhe İllallah Muhammedun Resûlullah yazdım, sakinleşti.” (el-Hâkim, el-Müstedrek, 2:615) Ayrıca bk. et-Taberâni, El-Mu’cemü’l-Evsât, 6:314; et-Taberânî, El-Mu’cemü’s-Sağîr, 2:182; El-Hallâl, es-Sünne, 1:237; el-Beyhakî, Delâilü’n-Nübüvve, 5:489.