Nazif Çelebi’nin İnebolu hâlis kardeşlerimizin namına bayram tebriki ile ve Zülfikar’ın gayet dikkat ve ehemmiyet ve ihtiyatla devam-ı hizmeti ve Mu’cizât-ı Kur’âniyeyi de bitirip zeyillerinden bir kısmını da tamam etmesi ve Abdurrahman Salâhaddin’in Amerika misyonerlerine dört beş ay okutturduğu Asâ-yı Mûsâ ve Mu’cizât-ı Ahmediyeyi emin bir vasıta ile bizim nâmımıza Câmiü’l-Ezhere hediye edip göndermesini ve ehemmiyetli bir Nur şakirdi Ahmed Kureyşî’nin onların makinesinin masrafına yüz banknot vermesini beyan eden bir mektubunu aldım.

Bu kahraman Nazif kardeşimize ve gayet ciddî ve sebatkâr ve tam alâkadar İnebolu Nurcularına ve Ahmed-i Kureyşî ve rüfekalarına, hem bayramlarını, hem devamlı hizmetlerini, hem yüksek sadakatlerini, hem Zülfikar’ın tab’ ve muvaffakiyetini, hem Salâhaddin’in Câmiü’l-Ezherle Medresetü’z-Zehranın münasebetini temine çalışmasını ruh u canımızla tebrik ediyoruz. Cenâb-ı Hak onları muvaffak eylesin. Âmin. Ve hizmetlerini tam makbul eylesin. Âmin.
• • •
Önceki Risale: ( 135 ) / Sonraki Risale: ( 137 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

Mu’cizât-ı Ahmediye : Peygamber Efendimizin (a.s.m.) gösterdiği mu’cizelerin anlatıldığı risale; On Dokuzuncu Mektup
şakirt : talebe, öğrenci
banknot : kâğıt para
beyan eden : açıklayan, izah eden
sebatkâr : sebat eden
alâkadar : alâkalı, ilgili
rüfeka : arkadaşlar
sadakat : bağlılık
Zülfikar : Üstad Bediüzzaman’ın Kur’ân’a ve Peygamberimize (a.s.m.) dair bir eseri
tab’ etmek : basmak
muvaffakiyet : başarı
ruh u can : ruh ve can; çok büyük istek
Cenâb-ı Hak : Hakkın ta kendisi olan sonsuz şeref ve yücelik sahibi Allah
muvaffak eyleme : başarılı kılma
âmin : “Allah’ım kabul eyle”
makbul : kabul görmüş
ulema : âlimler
nüsha : kopya
tashih : düzeltme
Arabî : Arapça
sehiv : yanılma, hâtâ
hususan : özellikle
âhir : son
Hülâsatü’l-Hülâsa : Kur’ân’daki tefekkür âyetlerinden oluşan Üstad Bediüzzaman’ın Arapça olarak derlediği bir eseri
ilm-i nahiv : Arapça’da cümle yapısını ele alan ilim dalı
müteaddid : çeşitli, birden fazla
tetkik : inceleme, araştırma
haşiye : dipnot, açıklayıcı not
mukabele : karşılaştırma
münasip : uygun
mahdum : evlat, oğul
âlem-i İslâm : İslâm dünyası
tenvir eden : aydınlatan, nurlandıran
âlikadir : kadri yüce, yüksek kişilik sahibi
müşfik : şefkatli
peder : baba
hamiyetkâr : hamiyet ve gayret
mürşid-i âzam : büyük mürşid
biçare : çaresiz, zavallı
ulüvv-ü himmet : çok gayretli olmak, yüksek himmet sahibi olmak
Yükleniyor...